Borcuna karşılık 50 milyonTl'lik kamulaştırılacak gayrimenkulü olan Fiskobirlik'te üretici ve çalışan da 4 yıldır parasını alamıyor. Son umut Erdoğan!
FİSKOBİRLİK iflasın eşiğinde, parasını alamayan fındık üreticisi ve 700 çalışanı ile bugünlerde çok dertli. 2 milyon kişinin gözü kulağı Erdoğan'ın vereceği talimatta...
Toplam 93 milyon olan borçları için batma noktasına gelen Fiskobirlik’in 50 milyonluk gayrimenkule sahip.
Fiskobirlik’in 40 milyon değerinde Milli Emlak tarafından kamulaştırılıp Trabzon Üniversitesi’ne tahsis edebileceği binası var ve bu bina için Başbakan’ın talimatını gözlüyorlar.
40-43 milyon değerindeki bu bina, anlaşmaları tamamlanmış ve ödeneği çıkmış 10 milyon liralık Giresun Üniversitesi arazisiyle 53 milyon gelir potansiyeli var.
Diğer taraftan Fiskobirlik 53 milyonluk alacağından kararnamedeki ‘ve/veya’ ifadesi yüzünden mahrum olmuş Danıştay’da dava sürüyor.
Devletin teşvik benzeri kredileri ile 50 milyon liraya kurtarabileceği Fiskobirlik’e sahip çıkılmazsa Türkiye’de sektörün en büyük oyuncusu batacak.
Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük birliği olan Fiskobirlik 140 bin aktif üye sayısı ile sesini bir türlü duyuramıyor. Dört yıldır ödeme alamayan Fiskobirlik’in birçok birliğin aksine bankalara ve Hazine’ye borcu da bulunmuyor.
Diğer birliklere kıyaslandığında Destekleme İstikrar Fonu’na hiç borcu olmayan Fiskobirlik devletten yardım elini uzatmasını istiyor. Fiskobirlik batarsa piyasa fındık baronlarının eline kalacak…
Fiskobirlik
yeniden ve daha
güçlü yola devam edebilmesi için kredi talebinin yanında Sanayi Bakanlığı’ndan da rutin denetimler dışında “ortaklık” denetimi de istiyor.
Birliklerin delege sayısının fazla olması ve mevzuattaki boşluk yüzünden birkaç yüz üretici delegeyi toplayıp genel kurulla yönetimi devirmek de o kadar
kolay ki 5 yılda 3 kez yönetim değişti.
Fiskobirlik yönetim zafiyetleri yüzünden borçları için Türkiye’nin en büyük fındık yağ üretim tesisi olan Ordu Yağ Sanayii’ni de satmak zorunda kaldı.
Fındık üretiminde arz fazlasını ve taban arazileri
korumak için getirilen sınırlandırmayı Fiskobirlik destekliyor fakat uygulamada aksaklıklar büyük sorun teşkil ediyor. Söküm yapılacak 176 bin hektar arazinin bugüne kadar yaklaşık 500’de biri olan 354 hektarı sökülebilmiş.
Doğrudan gelir desteği yerine söküm desteği verilmezse hedeflere ulaşılamaması halinde devletin nasıl bir politika izleyeceği de belirsiz.
İŞTE TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK BİRLİĞİ FİSKOBİRLİK'İN TRAJEDİSİ:
Devletin Fındık Stratejisi Neydi?
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 14 temmuz 2009 fındık üretim alanlarının daraltılması, arz - talep dengesinin sağlanmasına yönelik 2009-2012 yılları arasında uygulanacak fındık stratejisini açıklamıştı.
2009 yılından itibaren TMO’nun fındık alımı durduruldu. 406 bin hektar alan dışında üretimin desteklenmeyeceği açıklandı.
Ruhsatlı alanlarda üretim yapanlara dekar başına 150 lira, ruhsatsız alanlarda fındık üretimi yapanlara ise 3 yıl süreyle fındık söküm ve alternatif ürüne geçmeleri karşılığında toplam 600 lira destek sağlanmasına karar verilmişti…
Dünyada 2008’de toplam 1,1 milyon ton fındık üretilmesine karşın yıllık tüketimin 750-800 bin ton. Üretimin yüzde 75'ini, ticaretinin ise yüzde 85'ini Türkiye gerçekleştiriyor.
2844 sayılı fındık ekim alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin yasa, 'yüksekliği 750 metreden daha düşük ve eğimi yüzde 6'dan daha az yerlerde fındık yetiştirilmesi'' öngörmesine karşın, yasaya göre 406 bin hektar olması gereken fındık üretim alanının 642 bin hektara ulaşması dikkat çekiyor.
Türkiye'de 322 bin üretici toplam fındık üretiyor ve 2 milyon kişi geçimini fındıktan sağlıyor.
Türkiye'de yıllık üretim 550-800 bin ton arasında, tüketim ise yılda 100-110 ton.
Arz fazlası ürünün bir kısmı ihraç edilirken kalan kılım kamu tarafından alınıyor. Arz fazlası yüzünden devlet zarar ederken başka ülkeler daha
uygun
fiyatla fındık satabiliyor.
2008’de arz fazlası 300 bin ton fındığın TMO’ya maliyeti 1 milyar lira oldu. TMO piyasaları bozmamak adına elindeki fındığı yağ yapımı için gönderiyor. Gelecek yıllarda alım da yapmayacak…
2009-2012 döneminde uygulamada olan fındık stratejisiyle, 290 bin üreticiye toplam 2,6 milyar lira destekleme ödemesi yapılacak.
Bunun 1,8 milyar lirasını, 406 bin hektar alanda üretim yapan 209 bin üreticiye dekar başına 3 yıl süreyle 150 lira olarak ödeniyor 'alan bazlı destek' oluşturuyor.
Ruhsatsız 176 bin hektar alanda üretim yapan 81 bin üreticiye ise ''alternatif ürün ve söküm desteği'' olarak, 3 yılda dekar başına toplam 600 lira olmak üzere 753 milyon lira ödeme yapılıyor.
BAŞBAKANIN SON KEZ YARDIM ELİNİ UZATMASINI BEKLİYORLAR
CHP milletvekili Akif Hamzaçebi’nin 10 gün önce verdiği yazılı önergesinde Başbakan’a Fiskobirlik arazisinin Milli Emlak’a aktarılması ile oradan elde dilecek gelirle Fiskobirlik’in TMO’ya olan borçlarını sıfırlamayı taahhüt edip etmediğini sordu?
Önergenin verilmesine gerekçe olarak Başbakan’ın söz verdiği iddia ediliyor. Fındık üreticisini fındık baronlarına bırakmak istemeyen Başbakan’ın Tarım Bakanı Eker’e talimat verdiği, Milli Emlak’ın Fiskobirlik’e ait olan araziyi kiralama yolu kamulaştırmasını istediği ve Fiskobirlik’in TMO’ya olan 27 milyon borcunun silinerek
yeniden fındık vermesini istediği iddiası dillendiriliyor.
Şu an itibari ile TMO’nun elinde bulunan 330 bin ton fındık var. 200 bin tonu yağ üretimine gidecek. TMO’nun 3-4 lira arasında alım yaptığı fındığı yağ üretilmesi için satacak 1 liraya satacak. TMO’nun zararı 1,5 milyarı aşacak.
2004 KARARNAMESİNDEKİ ‘VE-VEYA’İFADESİ YÜZÜNDEN 53 MİLYON ALACAĞI DANIŞTAY’DA DAVA SÜRÜYOR!
AK Parti hükümetinden önce koalisyon hükümeti zamanın Fiskobirlik’i de kapsayan ‘Birlikleri’ özerkleştiren kanun çıkmıştı. Dünya Bankası desteği ile o dönemde Fiskobirlik’e ait 1,5 milyar borç silindi.
Bu borç Dünya Bankası fonundan karşılandığı için doğrudan Hazine’ye yükü olmadı. Hazine, Fiskobirlik ile mahsuplaşmayı gerçekleştirdikten sonra 2004’te çıkan kararnamedeki “Fiskobirlik’in hesaplaşma sonucu çıkacak borçlarının alacak ve borçlarının mahsuplaşmasında 2000 öncesi ve/veya sonrası” ifadesi yüzünden 53 milyon Hazine tarafından Fiskobirlik’e verilmiyor.
Hesaplamanın 2000 yılında borç sıfırlanmasına göre hesaplanması gerekirken, Hazine “ve-veya” ifadesine dayanarak 2000 sonrası borçlarını da alacağından mahsup etmiş. Bu yüzden Fiskobirlik’in 53 trilyonluk alacağı Danıştay’da dava sürecinin bitmesini bekliyor.
ÜRETİCİ SOSYAL PATLAMA SINIRINDA
Fındık ihracatçısının sezon öncesi
yurtdışındaki üreticilere taahhüt ettiği
fiyat 3,5 lira civarında olunca iç pazarda da ihracatçı ürünü sezonda 3 liraya almayı istiyor.
Fındıktaki maliyet ise 4,2 lira. Hemen hemen Fiskobirlik’e bağlı bütün birlikler borçlu ve üretici 4 yıldır parasını alamıyor. Üretici zor durumda sosyal patlamanın eşiğinde! Göç sayısında bölgede artış gözleniyor.
15-20 bin üretici 4 yıldır Fiskobirlik’ten parasını alamıyor. Üreticiden 2006 yılında alınan fındığı TMO Fiskobirlik’ten aldı.
Bankalara olan kredi borçlarını ve 2000 yılından sonra Hazine’ye 230 milyon borcunu ödeyen birlik üreticiye parasını veremedi. Şimdi üreticiye karşı mağdur olan Fiskobirlik’in tek talebi kredi alabilmek!
FİSKOBİRLİK
YENİ FINDIK STRATEJİSİNİ DESTEKLİYOR
Ekonomik açıdan arazilerin sınırlandırılmasını destekleyen Fiskobirlik, taban arazide fındığın ekilmesine karşı! Arz fazlasının çözümü için
yeni stratejiyi destekleyen Fiskobirlik, arz fazlası ortadan kalktığında piyasanın
güçlü oyuncularından biri olacak.
ABD, Azerbaycan ve Gürcistan gibi bölgelerde üretilen fındık Türkiye’nin ürettiği kadar kaliteli ürün üretemiyor. Bugün İtalya, İspanya, Almanya gibi ülkeler kendileri de üretmelerine rağmen Türkiye’den fındık ithal ediyorlar. Fiskobirlik’in
yurtdışındaki pazarlarla ilgili bir sorunu da söz konusu değil.
Yeni Fındık Stratejisi’nde Fiskobirlik’in endişe duyduğu konuların başında 3 yıl sonrasında arz fazlası ortaya çıkarsa devletin ne yapılacağı var? Fiskobirlik, ‘Doğrudan gelir desteği’ olarak 2,6 milyar ödeme yapılması yerine desteğin söküm için verilmesini öneriyor.
Fiskobirlik üreticiye doğrudan gelir desteği toplam 600 TL yerine söküm için bin 500 lira verilmesini alternatif ürüne vermesini talep ediyor. Üstelik üreticiye sırf arazisi var diye ürettiği ürünün dekar maliyetinden daha fazla para ödenmesi de bir diğer sorun.
KARARNAMEYE RAĞMEN KREDİ VERİLMİYOR
2007’de göreve gelen yönetim bir süredir feryat ediyor. Kredilerin ödenemediği dönemde en büyük yağ fabrikası Ordu Yağ Sanayi (Çotanak) satıldı. Banka kredileri kapatılan Fiskobirlik’in bankalara ve de Destekleme İstikrar Fonu’na borcu bulunmuyor.
Bakanlar Kurulu’nun çıkarılan kararnamede birliklere işletme kredisi tanınmasına rağmen Fiskobirlik’e verilmediği iddia ediliyor. Gayrimenkullerini satarak borçlarını kapatma yoluna giden Fiskobirlik’e TMO haciz koymuş durumda.
Haciz konusunda da TMO’ye teklif götüren Fiskobirlik, borçlarına mahsup edilecek mallara karşılık TMO’daki 330 bin fındığı da işlemeyi talep etmiş.
Yağlık fındıktan dolayı sıkıntıya düşen TMO zararını azaltmak için bu teklife sıcak bakmıyor. TMO stokları yüzünden asli işi olmayan fındık ezmesi ve fındık yapıyor. Fiskobirlik ise TMO’da fındığı işlemeye ve borçların da kapanmasına talip.
FİSKOBİRLİK’İN MALLARI DEĞERİNDE SATILMALI
Fiskobirlik’in toplam borcu 93 milyon lira. Borcun 28 milyon lirası TMO’ya, 43 milyon lirası üreticiye ve 22 milyon da vergi SSK ve personel borcu bulunuyor. Şu anda personelin kişi başı ortalama 12 bin lira alacağı var.
Fiskobirlik’in Trabzon’da Milli Emlak
aracılığıyla Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne vereceği arazi ve binanın değeri 40 milyon TL değerinde. Gerekli izinler verilmesine rağmen KTÜ Rektörlüğü binayı 30 milyon TL’ye almayı talep ediyor. Fiskobirlik ise son umudu olan gayrimenkullerinin ederinin altında satılmasından endişeli!
KTÜ’ye tahsis edilecek bina ve arazi ile ilgili 40 milyon lira ile TMO’ya olan 28 milyar borcunu ödemeyi planlayan Fiskobirlik, kalan 12 milyon liralık TMO’dan alacağı ürünü işleyerek 30 milyon lira katma değer sağlamayı arzuluyor.
Piyasada TMO’nun Fiskobirlik’e fındık verilmesi de tepkiyle karşılanırken para verilmesinin teşvik edildiği ve bazı çevrelerin
fiyatların yükselmesinden endişe duyduğu da iddialar arasında!
FINDIK ÜRETMEK DAHA
KOLAY ÜRETİCİ SÖKMÜYOR
Fındık üreticisinin her ne kadar fındıktan geliri azalsa da vazgeçmiyor. Fındığın araziyi tutması ve
kolay toplanması üreticinin vazgeçmeme nedenleri arasında! Yılda 3 kere ürün toplamanın sıkıntısı yerine üretici yılda bir kere toplamayı yeğliyor.
İhracatçı piyasada
fiyatı düşürüyor. Üreticinin maliyeti gelirinden kat kat fazla olunca bölgede göçler arttı. Karadeniz insanının inadı fındık bahçelerinin sökülmesini de engelliyor.
Karadeniz’in iklimi kivi üretimine müsait ve alternatif ürün olarak kivi üretimi destekleniyor. Fakat Karadeniz’de kivi üretimine dönen üretici sayısı da yeterli değil.
FİSKOBİRLİK İHRACATÇIDAN ŞİKAYETÇİ
İhracatçıların Çin, Pakistan, Hindistan gibi ülkelere gitmemesi sıkıntının diğer bir kaynağı... Bu ülkelerde mevcut olan ilişkiler de ihracatçı tarafından zayıflatılmış.
Fındık Tanıtım Grubu’nun
yeni pazarlar yerine Avrupa’da Nutella üreticisi Ferrori, Türkiye’de Oltan Grubu’na çalıştığı ve Avrupa pazarı dışına çıkmadığı iddialar arasında yer alıyor.
FTG’nin üretici düşünmeyen bir politikası olduğu ve tamamen ihracatçı ile çalışması da iddialar arasında…
Fiskobirlik FTG’ye üyesi değil Ulusal Fındık Konseyi’ne üye; üreticinin, Fiskobirlik’in ve ihracatçının bulunduğu bu konseyde her kesimden birer temsilci olmasına rağmen burada da ihracatçının ağırlıkta olduğunu biliniyor.Fiskobirlik’in burada da
ekonomik anlamda bir temsili yok.
Türkiye’nin fındık aromasının kalitesini hiçbir ülkenin tutmamasına rağmen ABD’nin teşviki ile fındık eken Gürcistan kalite olarak olmasa da üretim olarak Türkiye’ye rakip. Sınırdan kaçak fındık girişi de yapılıyor.
FİSKOBİRLİK’TE YÖNETİM ZAFİYETİ DE VAR: DIŞ TİCARET VE İNGİLİZCE BİLEN ELEMAN YOK
Fındık piyasasının aktörleri ile kıyaslandığında büyük zafiyetleri de var. Fiskobirlik diğer birliklerden farklı olarak siyasi ve demokratik anlamda daha
güçlü! Bu gücü Fiskobirlik’e üyelerinin bulunduğu geniş coğrafya sağlıyor.
Fiskobirlik’in sorunlarının yanı sıra yönetim zafiyetlerinden de kaynaklanan sorunları var. 2005'ten itibaren açıklanan yüksek alım
fiyatı politikası ve kooperatif üyelerinin fazlalığı olduğu en büyük eksikliği...
Personel arasında İngilizce bilen eleman olmaması, profesyonel pazarlama yapabilecek, ithalatı ihracatı bilen eleman da mevcut değil.
4572 sayılı kanuna tabii Fiskobirlik Sanayi Bakanlığı’na kanunun değişmesi için talepte bulunmuş. 2008-2009 yıllarında birlikteki kooperatiflerin sayısının azaltılması için verilen önerge birlikleri “kar eden, zarar eden, az üyeli ve çok üyeli” şeklinde gruplara ayırdığı için uzlaşma sağlanamamış.
Bakanlık nezdinde lobiler nedeniyle bakanlıkla sağlıklı irtibat da kurulamadığı iddialar arasında.
Fiskobirlik’teki diğer bir sorun da sıcak para temini için marketçilikle uğraşması.
18 adet marketi Fiskomar adıyla marketi bulunan 14-15 milyon sermayeli marketlerin bilanço değerlerinin de 10 trilyon ayrıca marketlerin de 5 trilyon alacağı var.
TÜKETİCİ İÇİN EK BİLGİ VE FİSKOBİRLİK ÜRÜNLERİ
Fiskobirlik, fındık ezmesi, fındık kreması, nuga, pikola fındık ve diğer kavrulmuş fındık çeşitlerini üretiyor. Yeterli hammadde alımı yapamadığını için ürün yelpazesini genişletemiyor. Hammadde yetersizliği önceki yıllarda tüketici tarafından beğenilen ‘Fiskat’ların üretimini de sonlandırmış.
Fındıkta kabuklu maliyet 4,2 lira bu iç fındığa dönüştürüldüğünde maliyet 8 lirayı buluyor. TMO’nun 10 liradan piyasaya verdiği fındık Fiskobirlik tarafından 14 liraya piyasaya veriliyor.