SAYIN VALİM,

DEĞERLİ PROTOKOL, KIYMETLİ MİSAFİRLER,

SEVGİLİ GİRESUNLU HEMŞERİLERİM, BASINIMIZIN GÜZİDE TEMSİLCİLERİ,

   Eğitim koordinatörü olduğum, Giresun Ticaret ve Sanayi Odası ile Giresun Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “GENÇLİK İSTİHDAMI İÇİN SÜREKLİ EĞİTİM VE MÜKEMMELİYET MERKEZİ” projesinin tanıtım toplantısına hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz.  

   Bu projeyle 17 ile 25 yaş grubu, ilköğretim ve üzeri eğitimli, herhangi bir yüksek öğrenim programına girememiş 200 işsiz gence Giresun Ticaret ve Sanayi Odası ve Giresun Üniversitesi işbirliği ile Turizm, Muhasebe ve Finans ve Pazarlama Satış alanlarında 3’er aylık eğitimler verilmesi planlanmaktadır. Eğitimler sonucunda başarılı olan gençlerden en az 165’ i Giresun’da faaliyet gösteren işletmelere yönlendirilerek istihdam edilmeleri sağlanacaktır. Eğitim müfredatının hazırlanması, eğitimlerin verilmesi ve kursiyerlerin seçiminde Giresun üniversitesi etkin bir rol üstlenmektedir.

   Proje süresince, projenin ve Giresun Ticaret ve Sanayi Odası bünyesinde oluşturulan Sürekli Eğitim ve Mükemmeliyet Merkezi’nin tanıtımı için toplam 21 muhtarlık, 5 sivil toplum kuruluşu, 10 okul, 100 işletme ziyaretleri gerçekleştirilecektir.

   Projenin hedefleri; işgücü piyasasının talepleri doğrultusunda, işverenlerin ihtiyaç duyduğu nitelikte personel yetiştirip, bu gençleri işgücü piyasasının hizmetine sunmak, 200 vasıfsız ve işsiz gence mesleki eğitimler vererek istihdam edilebilirliklerini artırmak, GTSO bünyesinde kalıcı ve operasyonel bir sürekli eğitim ve mükemmeliyet merkezi oluşturmak ve bu merkezde işletmelerin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda eğitimler vermektir. Ayrıca Giresun Üniversitesi ile kalıcı bir işbirliği temin etmek bu projenin özel hedefleri arasındadır.

   Elbette ki, bu projenin bu günkü noktaya gelmesi Ticaret ve Sanayi Odası proje takımının çok büyük özveri ve emekleriyle gerçekleşmiş olup, yaklaşık 1,5 yıl önce başlayan uzun ve zorlu bir maratonun ürünüdür. Böylesine önemli projeler gerçekten de uzun bir süreçten geçerek bu noktalara gelmektedir. Umuyorum ki bu ve benzeri projelerde çok önemli çıktılarla hedeflenen başarılara ulaşacaktır. Bu sebeple başta Giresun Ticaret ve Sanayi Odası yönetim kurulu başkanı Sayın Hasan ÇAKIRMELİKOĞLU olmak üzere tüm emeği geçenleri kutluyorum. Aynı şekilde, yürütücüsü olduğum ve 2009 yılında hazırlanan Giresun Üniversitesi Merkezi Laboratuar projesi de 1 yıl gibi uzun ve zorlu bir maratonu geçerek 2010 yılında DPT tarafından desteklenmiş olup, bölgemize çok önemli hizmetler verecektir.

   Proje tanıtımında ekipten arkadaşlarımız projeyle ilgili detaylı bilgileri sizlere sunacaklardır. Benim asıl vurgulayacağım noktalar bundan sonraki süreçlerle ilgili olacaktır.

   Öyle bir Giresun arzuluyoruz ki, resmi ve sivil tüm dinamikleriyle gerek ulusal ve gerekse uluslar arası proje pazarlarına her yıl onlarca proje başvurusunda bulunabilsin. Gerek resmi gerekse sivil kuruluşlarda doğrudan sorunların çözümüne yönelik fikirler üretip, projeler hazırlayabilen proje ofislerinin ya da takımlarının olmasını, var olanların ise daha da geliştirilmesini arzuluyoruz. Yani, kendi çaplarında çabalayan bu ekiplerin birlikte hareket etmesini sağlayarak tüm gücümüzü tek noktaya yöneltmeliyiz. Neden mi? Örneğin basit bir hesapla her yıl 100 proje sunalım ve bunlardan sadece % 10’ u yani 10 tanesi kabul görse ve ortalama kaba bir hesapla her bir projenin 200-300 bin EURO bütçesi olsa, 10 proje yaklaşık 2-3 milyon EURO eder. Dolayısıyla bu pek çok sorunun çözülerek ilimizin gelişebilmesine önemli katkılar sağlayacaktır.

      Başlangıçta küçük bir miktar olarak görülebilir, ancak bir yerden başlamak gerekir ve bazı projelerin tek başına bütçesi milyon EURO’ları bulabilir. Çünkü Ülkemiz AB proje fonlarına her yıl milyonlarca EURO katkı sağlamasına rağmen bunlardan sadece % 5 ya da 10’ unu geri alınabildiğini görüyoruz. Sizlerle bu durumu destekleyen şu başlık ve açıklamaları kısaca paylaşayım.

“Türkiye'de STK'lar Proje Üretemiyorlar”

“Türkiye, 245 milyon Euro katkı payı ödeyerek ortak olduğu AB fonlarının sadece yüzde 15`ini kullanabildi. 2006 yılında da sadece 35 milyon Euro tutarında proje götürülebildi.” Ki bunların %10-15’ i destek alabildi.

“AB fonlarından Doğu ve Güneydoğu Anadolu `ya yönelik yerel kalkınma projeleri için 300 milyon Euro tutarında fon ayrılmasına karşın, bölge esnafı ve çiftçisinin bundan habersiz olduğu belirlendi.”

“AB FONU ÇOK, TÜRKIYE`DE PROJE YOK”

“Avrupa Birliği Fonları için yeterince proje geliştirilmiyor ...”

“Türkiye, proje kısırlığı içinde yaşayan bir toplum" 

“Para var alamıyoruz”

Burada proje üretmenin getirilerinden bazılarını sizlerle paylaşmak isterim.

1-     Ülkemizin katkı payı ödeyerek ortak olduğu AB fonlarından alacağımız proje miktarını en yüksek düzeye çekerek ülke ekonomisine katkı sağlamak.

2-     Projelerde öngörülen hedef kitleleri iş hayatına hazırlayarak sorun çözücü olmak.

3-     Bu projelerde görev alacak hedef kitle ve eğitimcilere maddi destek sağlamak

4-     Bu projelerde görev alarak, gelecek yıllardaki proje pazarlarında daha bilgili, birikimli ve deneyimli olarak yer almak.

5-     Pek çok alanda ilimizde yürütülecek projelerle ilimizin bu alanlarda eksikliklerinin imkânlar ölçüsünde giderilmesine katkılar sağlamak.

6-     Yerel, bölgesel, ulusal ve hatta uluslar arası iş dünyasından çeşitli sektörlere ilimizden yetişmiş insan istihdamını sağlamak.  

7-     Farkındalık yaratmak, ilk ve orta öğretim ile üniversite öğrencilerini hayata hazırlayacak projelere de ağırlık vererek söz konusu alanlardaki eksiklikleri bir nebze olsun giderebilmek.

   Öyle görünüyor ki, günümüzde iş dünyasında doğrudan istihdam bulabilecek bir meslek sahibi olmak ve en önemlisi geleceğini çok önceden planlamak zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Yani, orta öğretim, önlisans, lisans ve hatta lisansüstü her aşamada, Meslek edindirme, Kariyer geliştirme ve Yönlendirme Projeleri” ön plana çıkmak zorunda.

   İnanıyorum ki, oluşturulan bir platformda, toplumun her kesiminden katılımla gerçekleşecek beyin fırtınalarıyla canlı ve cansız her türlü kaynaklarımıza yönelik büyük hayalleri projelendirip, (özellikle toplumsal içerikli projeler) hayata geçirerek ilimiz ve ülkemize önemli hizmetler sunabiliriz.

   Sonuç olarak, bir “Giresun Platformu” oluşturarak, Giresun’un dinamikleri, kaynakları, avantaj ve dezavantajları ile sorunlarını ortaya koyarak beyin fırtınası ortamları oluşturmak, çözüm üretecek proje fikirlerinin oluşturulmasıyla ulusal ve uluslar arası projeleriyle ön plana çıkan bir GİRESUN olmak. Çünkü artık her beklentinin arkasında mutlaka bunu destekleyen önemli projeler olmak zorunda.

                Bu duygularla hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Prof. Dr. Mustafa TÜRKMEN

Proje Eğitim Koordinatörü

Giresun Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı

*************************