Değerli Basın Mensupları

    İçinde yaşadığımız KENTLERİN en büyük sorunlarından biriside ÇEVRE’DİR.
Çevre sorunlarının ortaya çıkmasının temel sebeplerinden biri de, sanayileşmedir. Dünyadaki gelişmelerin sonucu olarak sanayileşme çabaları, çevreyi ve çevredeki insanları değişik yönlerden etkilemektedir.

   Sanayileşmenin etkisi her ülkede ortak özellikler taşımakla beraber, bazı farklılıklar göstermektedir. Ülkemiz 1970li yıllardan itibaren tarım toplumundan sanayi toplumuna geçmeğe başlamış ve bu alanda önemli gelişmeler sağlamıştır. Sanayileşme, kalkınmanın bir göstergesi olup, alt yapı gerektirir.

   Sanayileşme için alt yapı olmadığı takdirde çevre sorunları ciddi boyutlara ulaşabilmektedir. Ülkemizde hiçbir alt yapı olmadan, tedbirleri alınmadan, çözüm yoları bulunmadan hızla sanayileşmeye geçilmiştir. Ülkemiz çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkma ülküsüyle kalkınma çabalarında sanayileşmeğe ağırlık vermiş fakat birtakım yeni sorunlar ortaya çıkmıştır.

   Kuruluş yeri seçimi konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmediği sanayi tesisleri, bulundukları yerde hayatı çekilmez kılmaktadır. Ülkemiz sanayi atıkları ve diğer sebeplerle büyük şehirlerimizde hava kirliliği, körfez kirliliği, akarsu, göl ve deniz kirlenmesi sanayileşmenin bir sonucudur. Bunun önlenebilmesi için sanayileşme bütün olarak ele alınıp, üretim öncesi ve sonrasında karşılaşılması muhtemel sorunlar için gerekli tedbirler alınmalıdır.

    Turizm olayının çevreye olan olumsuz etkilerinden biri de, turistik gelişmelerin belirli bölgelerde nüfus yoğunluğuna sebep olması, bölgenin su ve bitki örtüsü gibi çevreyle ilgili unsurları aşırı kullanarak turistik yerlerin çekiciliğini kaybetmesine yol açmasıdır.

   KENTLERİMİZ her geçen gün doğanın beton yığınları arasında kaybolup gittiği "beton kent" haline gelmektedir. Bu durum, dinlenmek, eğlenmek ve doğanın çok çeşitli nimetlerinden yararlanmak amacıyla seyahat eden insanların, doğa deniz ve kıyılarla olan ilişkilerini azaltmakta ve bir zamanlar var olan "doğa ile kucaklaşan kent" imajının silinmesine yol açmıştır.

    Karadeniz ve Giresun ilimizde de çevre sorunları giderek artmaktadır. Yerel Yöneticilerin ilgisizliği bu sorunu içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir.

   Giresun ve ilçelerinde hiçbir çalışma yapılmadığı gibi projelerinin olduğunu da zannetmiyorum.. Sonra diyorlar ki; Her gelen yanında da bir turist Giresun’a getirsin.     HES projeleri iyi değerlendirilirse turizm alanları daha da genişler.

   Geri Dönüşüm tesisleri hiç yok….Veya Yerel Yöneticiler Geri Dönüşümün ne olduğunu bile bilmiyorlar… 

   Örnek vereyim;      Pazar suyu, Aksu, Tirebolu, Görele dereleri çöplük gibi. Çöpler dere kenarlarına dökülmüş sonra yağmur suları taşınca sellerle beraber denize kadar her taraf çöplük olmuş.Yazık hem de çok yazık….

   Halkın arasında dolaşın, Geri Dönüşüm Eğitimlerine başlayın. Bilmiyorsanız öğrenin. Bilenlerden yardım alın. Evlerde, işyerlerinde, okullarda, tesislerde  pet,plastik,kağıt,metal,cam ,poşet gibi geri dönüşüm maddelerini ayrı ayrı toplamasını öğretelim.Toplanan maddeleri bir tesiste toplayarak ayrıştıralım ve satarak hem belediyelere hem de ekonomiye katkı sağlayalım.

   Daha fazlasını yazarak yerel yöneticileri kızdırmayalım.

Organize Sanayi Bölgeleri ile devam edeceğimi belirterek görüşmek üzere….    

   ALİ AYDIN ( GİMEV BAŞKAN VEKİLİ )