Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisine Burdur'da küfrettiğini iddia ederek "Ben Ordu'da AK Parti'nin değerli üyelerine ve sempatizanlarına selam gönderirken, üstelik miting meydanında bunu yaparken başbakan kalkmış bize Burdur'da küfretmiş. Yakışır mı arkadaşlar. Müslüman adamın ağzından kötü söz çıkmak yakışır mı ?" dedi.

   Giresun gezisinde Güce ilçesini ziyaret eden CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Güce Belediye Meydanı'nda parti otobüsünden vatandaşlara hitaben bir konuşma yaptı.

   Kılıçdaroğlu,"Dağın tepesinde, nerede olursa olsun bir vatandaşım varsa ve şunu söylerse 'Kemal Kılıçdaroğlu gelsin benim derdimi dinlesin' derse söz verdim. Her yere gideceğim. Sizin derdinizi de dinleyeceğim" diye konuştu. Neden söz verdiğini de anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Çünkü ben halkın çıkarlarını savunmak için yola çıktım. Halkımı insanımı seviyorum.

   Hangi inançtan hangi etnik kimlikten olursa olsun insan Allah'ın yarattığı en kıymetli varlıktır ve benim başımın üzerinde yeri var. Bizi ayırmak istiyorlar bölmek istiyorlar. Söz verdim. Milletimi bölmeyeceğim, milletimi ayırmayacağım. Kim olursa olsun kucaklayacağım.

   Ordu'da mitingdeydik. Karşı tarafta Adalet ve Kalkınma Partisi'nin bir yeri vardı. Onlar da bizi balkondan dinliyorlardı. Onlara şunu söyledim. O arkadaşlara da selam söylüyorum. Onlara da başarılar diliyorum. Bize oy vermeyen vatandaşlarıma da saygı duyuyorum. Ben Ordu'da AK Parti'nin değerli üyelerine ve sempatizanlarına selam gönderirken, üstelik miting meydanında bunu yaparken başbakan kalkmış bize Burdur'da küfretmiş. Yakışır mı arkadaşlar. Müslüman adamın ağzından kötü söz çıkmak yakışır mı ?"

   Kılıçdaroğlu, yuh sesleri üzerine şunları söyledi: "Yuh çekmeyin. İnsanı seven, insanın yüceliğine inanan, manevi değerlere inanan, böyle bir adamın ağzından küfür çıkması doğru mudur? Size şikayet ediyorum. Daha fazla konuşursa ağzına biber süreceğim, başka çaresi yok"

   Başbakan Erdoğan'ın insanlara umut vaat etmek varken kendisine eşkiya dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Allah aşkına bizim eşkiyalıkla ne işimiz var. Elimizde silah mı var? Ağzımızda kem söz mü var ? Eşkiyalık bu değildir. Eşkiyalık başka şeydir. Eşkiyalık vatandaşa konuşma hakkı vermemektir. Vatandaş derdini anlattığı zaman 'ananı da al git' diyenlerdir. Olur mu öyle şey. Analarımız bacılarımız bizim başımızın tacıdır. Sen nasıl kalkarsın bir vatandaşa hakaret edersin.

   Eşkiyalık milletvekili meclisteyken, milletvekiline konuşma imkanı vermemektir. Ben konuşmayacaksam benim millet meclisinde ne işim var? Onun için rahmetli İnönü demiştir ki 'Eşkiyaların bu gece ne yapacağı belli olmaz' doğruyu söylemiş."

Kılıçdaroğlu, "Kimin eşkıya, kimin yurtsever, kimin ülkenin çıkarlarını savunduğunu, kimin ülkeyi pazarladığını bilin diye anlatıyorum" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kimin inançlara saygılı kimin inançları sömürdüğünü bilin' diye anlatıyorum.

   Sen gideceksin Dubai'de 1 milyar dolarlık bağışın altına imza atacaksın. Sonra gelecek diyeceksin ki ben o imzayı atmadım deyip inkar edeceksin. Sonra da kalkıp başka şeyler söyleyeceksin. Biz kimin ne olduğunu biliriz. Milletimizin de bilmesini istiyoruz."  

BENİM DERDİM BAŞKA

   Konuşmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirmeyi sürdüren Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Ben istiyorum herkesin karnı doysun, herkes iş bulsun. İstiyoruz herkes alın terinin karşılığını alsın. Onlar bunu istiyor mu? Kesinlikle istemiyorlar.

   Sayın Başbakan'ın ağzından şöyle bir cümle duydunuz mu ? 'Ben işsizim sorununu çözeceğim' diye. Duyamazsınız onun derdi işsizlik değil ki? Onun derdi malı nasıl götürürüm. Ama benim derdim başka. Ben bu ülkenin sorununu nasıl çözerim. Fındık üreticileri alın terinin karşılığını almıyor, çay üreticisi alın terinin karşılığını almıyor benim derdim bu."

ÜLKEMİZİ SEVİYORUZ

Bu dertle yola çıktıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Mazotta ÖTV'yi kaldıracağız, fiyatı yarı yarıya indireceğiz. Hemen Başbakan 'kaynağını nereden bulacaksın' diyor. Ben 'bulurum' dedim. Ben ülkemi, insanımı seviyorum. Ben malı götürmek için iktidar olmak istemiyorum. Bir şey daha istiyorum. Bu coğrafyada bu ülkede bir tek çocuk yatağa aç girmesin. Yoksulluğu bitireceğiz bu ülkede. Aile sigortasını getireceğiz.

   Bana diyor ki 'sen parayı nereden buldun'  Eskiden diyordu ki bunların projesi yok.

   'Sen İran'a kullanmadığın doğalgazın bedeli olarak 1 milyar 600 milyon doları ödedin mi ödemedin mi ?' Ödemedim diyemez. Kullanmadığın doğalgazın parası olarak 1 milyar 600 milyon kaynağın var da iş fakir fukaraya gelince yok. 'Aile sigortası getireceğiz, kaynağı bulacağız' dediğimiz zaman 'kaynağı nereden bulacaksın' diyor.

   Her ailenin sigortası olacak. Öyle insanların yoksulluğunu sömürmeyeceğiz. Bizim siyaset anlayışımızda sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Biz onların yaptığı gibi yapmayacağız. Fakirin onurunu koruyacağız."