Giresun Üniversitesi’nde yapılan Rektörlük seçimi süreci daha önceki seçim süreçlerine hiç benzemiyor. Üniversitede yapılan seçimde, öğretim üyeleri kendi iradeleri doğrultusunda hareket etmiş ve adaylara oylarını vermişler idi. Öğretim üyelerinin katılımıyla yapılan seçimlerin ardından seçim sonuçlarına ait liste YÖK’e gönderilmiştir.

   Bu sürecin devamında YÖK’e gönderilen listede en fazla oyu alan adayların isimlerinin Cumhurbaşkanlığına sunulacak listeye konulmaması kamuoyunda ciddî endişelere yol açmıştı. Daha sonra ise kamuoyunun baskısı neticesinde seçimlerde 2 oy alan adayın hazırlanan listeden istifa etmesi sağlanmış, bunun üzerine de listenin YÖK tarafından geriye çekilmesi yoluna gidilmiştir.

Cumhurbaşkanı haksızlığı önlemedeki ısrarını sürdürecek mi ?

Bu arada Giresun Üniversitesi’ne rektörlük vekâletini yürütmek üzere ikinci defa atama yapılmıştır. Bu kadar kısa bir süre içinde üç defa rektörlük vekâletinin farklı öğretim üyesine verilmesi ülkemizde bir ilk olarak kabul edilmektedir. Giresun Üniversitesi’ni seçim sürecine götürmek üzere YÖK tarafından gönderilen öğretim üyesinin seçimlerde aday olması ve kendisinin Rektör olarak atanmasının kesin olduğunu söylemesi kurum ve kuruluşlar tarafından şaşkınlıkla karşılanmış idi. Buna rağmen, YÖK’ün kendisini kesin olarak atayacağı düşüncesiyle rektör vekili aday olmuş ve öğretim üyeleri üzerinde etkinlik yaratmaya çalışmış idi.

            Listenin geriye çekilmesiyle yeniden başlayan süreç birçok soruyu da akıllara getirmekte ve sürecin sağlıklı yürüyeceği konusunda endişe yaratmaktadır. Giresun Üniversitesi’nde hizmet veren öğretim elemanları seçimlere katılarak üzerlerine düşen görevi yerine getirdiklerini ifade etmekte ve artık işin YÖK’te olduğunu söylemektedirler. Ancak kendi iradeleri doğrultusunda da hareket edilmediğini ifade eden öğretim üyeleri, bundan sonra seçimle ilgili hiçbir sorumluluk kabul etmeyeceklerini sıkça dile getirmektedir.

            Kamuoyunda konuşulan başka bir konu da hazırlanan listenin bilerek hazırlandığı ve kamuoyunun nabzının tutulduğu şeklindeki düşünce olarak ifade edilmektedir. Bunun amacı ise listenin zaten geriye gönderileceği ve bunun üzerine seçilenlerden değil, birileri tarafından istenilen bir adayın rektör olarak atanmasına zemin hazırlanacağı olduğu konuşulmaktadır.

            Bu arada kamuoyuna gelen bilgilere göre, daha önce seçime katılan adayların adaylıktan çekilmeleri sağlanarak, yeni bir seçim sürecinin başlaması için baskılara maruz kaldıkları ifade edilmektedir. Konuşulan bu baskıların adayların kararları üzerinde hiç bir etki yapmadığı da ifade edilmektedir. Kamuoyuna ulaşan bu bilgilere göre, yapılan baskıların başarılı olması halinde, daha önce seçime giren rektör adaylarının bu şekilde rektör adayı olma yolunun kesileceği konuşulmaktadır.

            YÖK kulislerinde seslendirilen, “Giresun Üniversitesi’nde seçimi yenileme görüşü” ulusal ve yerel basın tarafından dikkatlice takip edilmektedir. Gizli mahfillerde konuşulan ise, YÖK’ün Giresun Üniversitesi’ne kesin olarak atamayı düşündüğü 2 veya 4 oy alan adayların birinin oyunu yapılacak yeni seçimde yükselterek atama yolunun açılması konusudur.

            Üzerinde durulan başka bir iddia da, YÖK’ün yeni ve seçim sürecinde yıpranmamış yeni bir adayı üniversiteye empoze ederek onun seçilmesi için zemin hazırlama yolunu tercih edebileceğidir. Ülkemizde benzeri olmayan böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesi ise şimdilik uzak ihtimal olarak görülmektedir. Bunun sebebi olarak da, Cumhurbaşkanımızın ülkemizdeki akademik yapılanmayı bilmesinden dolayı böyle bir uygulamaya kesinlikle müsaade etmeyeceği görüşünün kamuoyunda ağırlık kazanması gösterilmektedir.

            Giresun Üniversite’sinin kulislerinde konuşulan ise, “Giresun Üniversitesi’nde seçimleri yeniden yaptıralım” şeklindeki düşüncenin hiçbir şekilde kabul edilemeyeceğidir. Giresun Üniversitesi’ndeki öğretim üyelerinin büyük çoğunluğu, böyle bir uygulamanın antidemokratik olacağını ifade etmekte, yapılacak yeni seçimlere gerekirse katılmayabileceklerini ya da boş oy kullanma yoluna gideceklerini dile getirmektedir.

            Bazı basın kuruluşlarının verdiği bilgilere göre ise, Giresun Üniversitesi’nde yeniden bir seçim sürecinin başlatılması için, şu anki sürecin uzatılması yoluna gidileceği konuşulmaktadır. Bu konuşmalarda, Giresun Üniversitesi’ndeki devam eden vekille yönetim sürecinin 12 Eylül 2010 tarihine kadar devam edeceği ve yapılacak olan anayasa değişikliği referandumundan sonra ise yeni bir seçim sürecinin uygulamaya konulacağı şeklinde düşünceden bahsedilmektedir.

            Giresun kamuoyunda rektör atama sürecinin niçin ve hangi nedenlerle uzadığı merak konusudur. Kamuoyu yine, Giresun Üniversitesi’ndeki Rektör atama sürecini yakından takip etmekte ve yapılacak uygulamaların hukukî çerçeve dâhilinde olmasını beklemektedir.

            Aslında bu karmaşık ve sebepleri anlaşılamayan durum pek çok soruları akla getirmektedir. Bu soruların ve cevaplarının neler olduğu ileride daha detaylı bir şekilde gündeme taşınacaktır. Giresun ve Giresun Üniversitesinin artık kendi başına ayakta durabilecek bir yapıda olduğu anlaşılmalı ve çeşitli entrikalarla birileri tarafından yönetilme anlayışından vazgeçilmelidir. Bu durum aynı zamanda Giresun’un sahipsizliği ve geleceğiyle oynandığı şüphelerini akla getirmektedir. Esasen Giresun kamuoyu, siyasetçileri ve sivil toplum kuruluşlarının bu anlaşılmaz uygulamalara bir an önce tepkisini koyarak bir dur demelidir. Çünkü bu tür keyfi uygulamalar Ülkemizin hiçbir üniversitesinde yaşanmamış ve yaşanmayacaktır. Belirsizlik süreci her geçen gün Giresun ve Üniversitesine yatırımlar ve hizmetler konusunda çok büyük zararlar vermektedir.

********************************

Giresun Milletvekili Murat Özkan'ın açıklamaları;