Ozan Arif 'Benim HAYIR'ım Farklı

12 Eylül askeri darbesinde 190 seneyle yargılanan Ozan Arif "Referandumda HAYIR oyu kullanacağım dedi ve ekledi Benim HAYIR oyum farklı".

12 EYLÜL’Ü ŞİİRİNDE YAZMIŞTI

Ülkücü hareketin ozanlarından Ozan Arif, 12 Eylül çilesini lirik ifadelerle şu dizelerde anlatıyordu:

**********

Ve o fil sandığım pire eylülü,

Deva sandığım yara eylülü,

Bizi hançerleyen kara eylülü,

Unutamam, unutamam unutmam.

**********

O eylülün getirdiği kafayı,

İmanı küfürle tartan kefeyi,

Kanımla sürülen zevki sefayı,

Unutamam, unutamam unutmam.

**********

Ondokuz ağustos sene seksen bir,

Tarihlere nasıl geçer kim bilir?

Bana göre leke, bana göre kir,

Unutamam, unutamam unutmam.

**********

Kurt peşinde köpek olan savcıyı,

Hâkim dedikleri zalim avcıyı,

Bize verdikleri zulmü acıyı,

Unutamam, unutamam unutmam.

**********

Mamak'taki C5 deki halleri,

Adaletsiz kalem kıran elleri,

O ellerin soldurduğu gülleri,

Unutamam, Unutamam unutmam.

**********

Zindanlar, hücreler, gizli bölümler,

Gizli bölümlerde gizli ölümler,

İşkenceler, hakaretler zulümler,

Unutamam, unutamam unutmam.

**********

Gözlerimin ışığına bir bakın,

Doğrultun namluyu bir kurşun sıkın,

Ama bana unut demeyin sakın,

Unutamam, unutamam unutmam.

*********************

Giresun Alucra Hapu (Yükselen) Köyü doğumlu hemşerimiz Ozan Arif neden HAYIR'ı anlattı.

K ö r m ü s ü n ?
******************************

Ey Türk oğlu... Kendine gel kendine!
Devletini deliyorlar kör müsün?
Düşmeyelim şu Batı'nın fendine
Kırk elekten eliyorlar, kör müsün?

Batı hep böyledir, borç verir önden,
Vatan ister vatan, yurt ister senden.
İktisadî yönden, coğrafi yönden,
Kuşatmaya alıyorlar, kör müsün?

'Türkiye, Türklerden nasıl alınır?'
Hesabı yapanla dost mu olunur?
Hangi dağda hangi maden bulunur,
Bizden iyi biliyorlar, kör müsün?

Batılı diyor ki 'şu kanun gerek',
Biz de sanıyoruz bal ile börek.
'İnsan hakkı', 'demokrasi' diyerek,
Ne hainler buluyorlar, kör müsün?

Hain çünkü; bunlar almış doları,
Alınca Batı'ya vermiş yuları;
Bunlar şu AB'nin kadim kulları!
AB diye meliyorlar, kör müsün?

Bazınız belki der; 'kim bunlar, nerde?'
Nerde deme nerde, bunlar her yerde;
Şehirde, kazada, hatta köylerde,
Akılları çeliyorlar, kör müsün?

Bunların içinde kim yok ki, oof, of!.
Kimisi medyatör, kimisi prof.
Seçtiklerin bile kof çıktılar kof,
Aynı telden çalıyorlar, kör müsün?

İşte bu AB'ci aydın(!) zevatlar;
AB'yi överken göbeği çatlar!..
Pamuklar, yamuklar, bazı **vatlar,
Ermenici oluyorlar, kör müsün?

AB için her bağımız hiç artık,
Kan bağıymış, dil bağıymış geç artık,
Türkiye'de Türküm demek güç artık,
Türk adını siliyorlar, kör müsün?

AB ne yapıyor, bak vurup vurup?..
Mozaik diyorlar mermeri kırıp!..
Kürt'ü Türk'ten, Türk'ü Kürt'ten ayırıp,
Dilim dilim diliyorlar, kör müsün?..

Sonra Kürt'ün çocuğunu kandırıp,
'Hasan Sabbah' gibi tam inandırıp,
Büyütüp besleyip, silahlandırıp,
Üstümüze salıyorlar, kör müsün?

Bırak be milletim, gafleti bırak!
Aç gözünü artık, şu **çlere bak!
Vatanında bayrağını yırtarak,
Ay-Yıldız'ı yoluyorlar, kör müsün?

Açık artık felakete gittiğin,
Günden güne tükendiğin, bittiğin!
Davul zurna ile asker ettiğin,
Evlatların ölüyorlar, kör müsün?

Kör müsün diyorum, hiç kızma, affet;
Zıvanadan çıktım, nedir bu gaflet?
Savaş var karşında devlet yok devlet,
Sinsî sinsî geliyorlar, kör müsün?

Bakın 'yankiler'le verip el ele,
Çakalken it oldu iki hergele!..
Talabani bile, Barzani bile,
Paçamıza dalıyorlar, kör müsün?

Zaten PKK'yı kuran da Batı,
Kurup arkasında duran da Batı,
Bizi sırtımızdan vuran da Batı!..
Ensemizde soluyorlar, kör müsün?

Bitsin artık 'dostuz, mostuz' mavalı,
Gördük işte en dost olan düveli!
Başımıza kim geçirdi çuvalı?!..
Bir de kıs kıs gülüyorlar, kör müsün?

Vaşington, Brüksel, Strazburg, Roma,
Arif, bunlar dost mu olur adama?
Felaket tellalı değilim ama,
Türkiye'yi bölüyorlar, kör müsün?!..

Ozan Arif

**********************

   Ülkücü hareketin Ozan Arif’i de 12 Eylül’ün açtığı derin yaraları dün gibi hatırlayanlardan biri… İnanan, millî ve manevî değerlerine sahip çıkan, memleketin, milletin bekasını düşünen insanları ezen 12 Eylül askeri darbesinde 190 seneyle yargılanan Ozan Arif, en sonunda ‘ya zindana, ya gurbete’ ikilemiyle karşılaştığında Almanya’ya gitme kararı aldı. 24 Eylül 1980 tarihinde bir yolunu bulup evini, ailesini ve çocuklarını geride bırakan Ozan Arif, 11 yıllık sürgün hayatının ardından çok sevdiği vatanına döndü. Hakkında açılan davaların tümünden beraat etti. 

 BENİM “HAYIR”IM MHP’NİNKİNDEN DE CHP’NİNKİNDEN DE FARKLI

12 Eylül’ü ve 12 Eylül’ün sorumlularını yerden yere vuran lirik anlatımlarıyla tanınan Ozan Arif de Anayasa değişikliği referandumuna “Hayır” diyenlerden… Ünlü ozan, bu kararının gerekçesini Gazete5’e şu sözlerle dile getirdi:

   “Benim için bugünkü mevcut iktidarın samimiliği tümüyle şüphe götürmektedir. Bugün, ‘Türklük önemli değil’ diyen bir güruhun yaptığı hiçbir şeyin samimiyetine inanmadığım gibi, buna da hayır diyeceğim ve referandumda oyumu bu yönde kullanacağım. Ama benim ‘hayır’ımın, ne MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin ‘hayır’ıyla ne de CHP’li Kılıçdaroğlu’nun ‘hayır’ıyla alakası var!”

   Kenan Evren’in Türkiye Cumhuriyeti’ne bıraktığı 1982 Anayasası’nın taslağını eleştirdiği için 3 sene 7 ay ceza istemiyle yargılandığını belirten Ozan Arif, “Ben o zaman bu anayasaya da karşıydım. Şimdi bu değişiklik teklifine de aynı şekilde karşıyım. Bugün ikisini aynı anda oylamaya sunsunlar, ikisine de hayır derim” diye konuştu.

EVET DİYENLER DIŞLANMANIN İNTİKAMINI ALMASINLAR

Anayasa referandumunda “Evet” diyen ülkücülerin şuurlarından ve ülkücülüklerinden zerre şüphe duymadığını söyleyen Ozan Arif şöyle devam etti:

    “Ama ‘evet’ deyişleri, hareketten dışlanmış olmalarının intikamı nedeniyledir… O sebeple üzülüyorum. Hırsla kalkan zararla oturur diye bir laf var. İyi düşünmek lazım. Habur gibi bir manzarayı bize yaşatan, bizlere ‘Bunlar ırkçı’ diyenler, bugün kalkıp Türk İslam ülküsü uğruna şehit olmuş Mustafa Pehlivanoğlu’nu siyaset sofrasında meze yapmaya çalışıyorlar. İşte sadece bu sebepten bile bu referandumda ‘evet’ denilemeyeceğini düşünüyorum. Bu sebepten yersiz olduğuna inanıyorum.”

 Selda Öztürk KAY

sitesinden 22.11.2024 tarihinde yazdırılmıştır.