Olgun Peker ile Dobra Dobra Giresunspor eski kulüp başkanı Olgun Aydın Peker'e,Giresunspor camiasının merak ettiği bütün soruları sorduk. |
|
Giresunspor’daki genel kurul sürecinde Hakan Karaahmet’in adaylığını desteklemesinin nedenine, kulübün borcundan Pedriel’in Sivasspor’a nasıl imza attığına, Osman Çırak ve Giresunspor’un yeni yönetiminden transferlere, özel hayatından tekrar Giresunspor kulüp başkanlığını düşünüp düşünmediğine dair kendisinden çok çarpıcı cevaplar aldık.
İstanbul’da kendisiyle görüştüğümüz Olgun Aydın Peker’e yoğun iş temposunda bizlere vakit ayırdığı ve tüm Giresunspor camiasının merakla beklediği sorulara içtenlikle cevap verdiği için teşekkür ediyor, sizleri Mesut Erdoğan’ın bu özel röportajıyla baş başa bırakıyoruz.
Özel Röportaj: Mesut ERDOĞAN
ERDOĞAN: Giresunspor’daki genel kurul sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz? Kongrenin iki kez ertelenmesini tasvip ediyor musunuz?
PEKER: Hiçbir şeye müdahil olmadım. Bıraktığımı açıkladıktan sonra kulübe bir kere gittim. Oda başkanın belirlendiği seçimden bir önceki seçim öncesi yönetim kurulunun kesinlikle değişeceğini düşündüğüm için kulüpte çalışan personelle helalleşip, vedalaşmak içindi. Orda bana emeği en fazla geçenler kulüp çalışanlarıydı. Tekrar inşallah haklarını bana helal ederler.
Birinci kongrenin ertelenmesi hiç haberim olmadan olan bir şey. Zaten düşüncem kongrelerin hiçbirine katılmamaktı. İkinci kongrenin ertelenmesi başka bir aday çıksın diye o kongrenin ertelenmesini gerçekten istedim.
Son kongreye geldiğime ise çok pişman oldum. Hakan’a destek amaçlı oraya geldim. Ama yaşanan olaylar, basiretsiz insanların orada yer alması, Belediye Başkanımızın, Vali Yardımcımızın ve Kongre Üyelerinin önünde tasvip etmediğim olayların olması beni çok üzdü.
ERDOĞAN: İlk seçimdeki üye listesiyle ikinci seçimdeki listenin farklı olması konusunda neler düşünüyorsunuz?
PEKER: Dediğim gibi kongreler sürecinde ne kulübe gittim, ne de kulüple alakalı her hangi bir şeye müdahil oldum. Bende seçimde öğrendim ve gerçekten çok kızdım. Benim olduğum yerde yapılmaması gereken, yakışmayan bir hareketti. Olayın detayları hakkında hala en ufak fikrim yok.
ERDOĞAN: Hakan Karaahmet’in adaylığına neden destek verdiniz?
PEKER: Ben bırakma kararımı zaten vermiştim. Daha sonra gelen yoğun baskılar üzerine yeniden düşündüm. Ama bu arada önce yönetimimizde bulunan ikinci başkan Osman Karahan’dan çok ricada bulundum başkan olması için. Çünkü Osman Karahan’ı hoca ve takım seviyordu. O başkan olsaydı takım ben oradaymışım gibi dağılmazdı ve yarım bıraktığı işi de tamamlardı diye düşünüyordum. Osman abi kabul etmeyince Ömer Ülkü’yle görüştüm. Ömer Ülkü de kabul etmeyince Nazmi Yılmaz’la görüştüm. Sayın Reşat Bahat’la defalarca görüştüm aday olması için. Son olarak da Fatih Kitapçı ile bizzat kendim giderek, daha sonra da telefonla arayarak başkan olmasını rica ettim. Ve herkese şunu söyledim. Gelin bu takıma başkan olun. Ben elimden gelenin en iyisini yapacağım. Siz yorulmadan bu iş kaldığı yerden devam etsin. Yükselen çıta daha da yukarı çıksın istedim. Çünkü mevcut kadronun korunması halinde Giresunspor’un 2010-2011 sezonunda Turkcell Süper Lig’e yükseleceğine tüm Türkiye gibi bende canı gönülden inanıyordum.
Birinci olağan genel kuruldan iki saat önce Osman Çırak’
Hakan Karaahmet yanımdaydı. Başkanım, “Madem öyle söylediğiniz hiçbir arkadaşımız aday olmadı. Ben aday olayım beni destekleyin” dedi. Sonuçta Hakan iyi günde de kötü günde de benim dönemimde hep Giresunspor’un yanında oldu. Yönetimdeki hemen hemen beş altı arkadaşa bu teklifi yapmışken ve bu kişiler teklifimi kabul etmeyince Hakan bana böyle bir şey dedikten sonra adamlık Hakan’ın da yanında olmaktı. Giresunspor’un geleceği için ona destek vermekti. Sonuçta Hakan da başkan olsaydı kadro korunmuş olacaktı. Bende maddi manevi her türlü desteği kendisine sağlayacaktım. Hakan’ın adaylığı konusu böyle ortaya çıktı.
ERDOĞAN: Genel kurulda açıklanan 3.2 trilyon civarındaki toplam borcun genel kuruldan üç hafta sonra yeni yönetim tarafından 4 trilyon 800 ila 5 trilyon 200 arasında açıklanması hakkında neler söylemek istersiniz? Bu borç üç haftada nasıl 2 trilyon arttı?
PEKER: Yönetici arkadaşlar ve muhasebe, olmayan, daha oluşmamış borçları borç olarak kayıtlara geçmemişler. Bence hata yapmışlar. Bu da olmaması gereken bir şeydi. Çünkü federasyonda 1 trilyon civarında yaklaşık oluşmamış borç vardı. Onlarla beraber borç 4.200’e çıkıyordu. Ben zaten bir önceki röportajıma dikkat ederseniz borcun 4-4.5 trilyon civarında olduğunu size söylemiştim. Her yönetimden sonra hesapta olmayan 200-250 milyarlık borçlar her kulüpte çıkar. Borcun 5.200 olduğu açıklandığında yönetimdeki arkadaşları aradım. Bu borcun totalinin bu kadar olma ihtimali yok diyerek borcun ayrıntısını istedim. Bana faks çektiler. Orda birkaç kalem borcu zaten karşılıklı indirdik. Bizim çeşitli yerlerden de az da olsa alacaklarımız var. Hep borcumuz yok. Borç hesaplanırken alacakta hesaplanır ona göre bir total alınır. Bütün bunları üst üste koyduğunuzda toplam borç benim size verdiğim bir önceki röportajımdaki rakama denk geliyor.
Şuna da inanıyorum. Vergiler hariç bu borç 3 trilyona görüşülerek temizlenir. Bundan şüphesi olan varsa bana 3 trilyon versinler ben borcu vergiler hariç sıfırlayayım. Temizleyemezsem üstünü ben vereyim.
ERDOĞAN: Pedriel'in Sivasspor’a imza atması olayı, sözleşmesi devam eden ve sözleşmeleri daha önce uzatıldığı açıklanan oyuncuların tek tek kulüpten ayrılmalarının nedeni nedir?
PEKER: Pedriel’in 200 bin Euro bonservis artı 60 bin Euro kiralama bedelini ben kendi cebimden verdim. Kongre süresince bu parayla birlikte kulüpten alacağım 1 trilyonun üzerine çıktı. Bu zaman zarfında benim alacağım hakkında öyle kişiliksiz insanlar yorum yaptı ki alacağımın bu kadar olup olmadığı konusunda ve bende doğal olarak kızdım. Hem cebimden 550 milyar parayı çoluğumun çocuğumun rızkını oraya vereceğim hem de ciğeri beş para etmeyen insanlar bunun hakkında yorum yapacaklar. Ben de bunun üzerine Giresunspor’dan alacağım paranın çoğundan vazgeçip Pedriel’i Sivasspor’a verdim. Pedriel olayı bundan ibarettir.
Diğer oyuncularla alakalı, bu oyuncuları Giresunspor’a getirirken ben kefil oldum. Çoğu da benim kendi oyuncum. Ve Hepsi bana şunu söylediler. Az çok beni tanıdıkları için abi biz oraya geliyoruz ama sen yarın bir şey olur kızar gidersin dediler. Bende onlara size söz veriyorum ben gidersem kalıp kalmamak sizin tercihiniz olur dedim. İnsanlar verdiği sözlere sadık olmalı. İnsanlık bunun üzerinden geçiyor. Olay bundan ibarettir.
ERDOĞAN: Osman Çırak’la şahsen tanışıyor musunuz?
PEKER: Osman Çırak’
Giresun’a ben geldikte sonra insanlar bana sürekli Osman’ı kötülediler. Tabiri caizse Osman iyi imam değil, imam değil, imam değil dediler.
Sonrada son kongre gördüm ki Osman imam değil diyen herkes Osman’ın arkasında saf tutmuş. Benimde buradan anladığım şu; Osman imam olmasına imammış da dedikodusunu yapıp, arkasında saf tutanların dininden imanından şüphe etmek gerekiyormuş. Ben bunu anladım.
ERDOĞAN: Yeni yönetim hakkında neler düşünüyorsunuz? Transfer edilen oyuncuları nasıl değerlendiriyorsunuz?
PEKER: Şu anda hiç kimsenin yönetim hakkında bir şey düşünmeye hakkı yok. Daha her şey çok yeni ve herkes sonuna kadar bu yönetime destek olmak zorunda. Giresunluyum diyen herkes destek olmak zorunda. Benim bakış açımla da şuana kadar yapılan hoca transferi yapılabilecek en doğru tercihti.
Oyuncu transferleri daha yeni inşallah zamanla daha iyisini yaparlar. Dediğim gibi herkesin Giresunspor yönetim kurulunun sonuna kadar yanında olması lazım. Sonucu gördükten sonra düşünülüp konuşulacak bir şey varsa bunu o zaman düşünüp konuşmak gerekir. Dereyi görmeden paçayı sıvamanın anlamı yok.
ERDOĞAN: Yaklaşık on gün önce Ali Akdağ’ın yaptığı, “Ayak oyunları oynayanlar var” şeklindeki açıklama hakkında neler söyleyeceksiniz?
PEKER: Ben kimsenin yaptığı açıklamalarla ilgilenmiyorum. Bu konuyu bana Giresun’dan bir dostum aradı böyle bir açıklama yapıldı ama açıklama Gençer’in Bolu’ya imza atmasıyla alakalı olduğunu ve Levent Eriş’e yönelik bir açıklama olduğunu söyledi. Ali Akdağ çok iyi bilir Giresun’da haysiyet, şeref ve namus yoksunları vardır. Kendi çıkarları için Giresunspor’un başarısız olmasını isteyenler vardır. Ben inanıyorum ki bunların hak ettiğini Giresun halkı ve gençliği zamanı geldiğinde fazlasıyla verecektir. Her şerefliyim diyen Giresunlu konu Giresunspor’sa Giresunspor’un iyiliğini istemek zorundadır. Ama diyorum ya maalesef o tür küçük insanlar var.
Levent Eriş’e yapılan bu açıklama bence olmaması gereken bir açıklamaydı. Levent Eriş benden bile daha fazla emek verdi Giresunspor’a. Kaldı ki bu onların ekmek davası. Herkes kendi takımının iyi olmasını ister. Tıpkı Hüsnü Özkara’nın eski takımı Konyaspor’daki güvendiği, inandığı oyuncuları Giresunspor’a transfer ettirmesi gibi. Transfer piyasasında kimin gücü kime yeterse herkes hakkına razı olmalıdır.
ERDOĞAN: Seçimden önce veya seçimden sonra sizi Giresun’da hayal kırıklığına uğratan ne gibi gelişmeler oldu?
PEKER: Seçimden sonra beni hayal kırıklığına uğratan en önemli şey hayatında Brezilyalıyı ilk kere Giresun’da gören yönetim dışındaki insanların, Giresunspor’a Brezilyalı getireceğim diye açıklamalar yapıp, Giresunspor’un marka değerini basite indirmeleri oldu. Desen ki o insanlara Brezilyalıları tanıyor musun? O Brezilyalıların gelmişini geçmişini biliyor musun? Bırakın tanımayı isimlerini bile telaffuz edemezler. Giresunspor’a bir şey yapacaksa Giresunspor’un yönetim kurulu var onlar en iyisini zaten yaparlar. Fazlası Giresunspor’a zarar verir.
Seçimden önce de yönetimde tanıyıp yönetici gibi değil normal arkadaş gibi gördüğüm insanlar vardı. O insanların o kadar vasıfsız, zayıf karakterli, kişiliksiz olmaları da ayrı bir üzüntü kaynağım.
ERDOĞAN: Geçen sezon değiştirilen stat zemini ve antrenman zemini konusunda yaşadığınız sıkıntıları anlatır mısınız? Ayrıca değişen antrenman zemini konusunda müteahhit firmanın kusurlu bulunduğunu ve bu firmanın idman sahasını yeniden yapacağını biliyor musunuz? Bu konularda neler düşünüyorsunuz?
PEKER: Bakın ben Giresunspor’u aldığımda ligde sonuncuydu, bütün gelirlerine sezon sonuna kadar temlik koyulmuştu. Yani düşmemesi için ortada hiçbir sebep kalmamıştı. Allah’a şükür Allah bize yardım etti biz o takımı ligde tuttuk. Bir sonraki sene takıma şampiyonluk hedefini koyunca buraya kaliteli topçular getirmeyi düşündüğüm için mevcut stat zemini ve idman sahası zeminin bu oyunculara ve bu hedefe cevap vermeyeceğini düşündüm. Adeta savaşarak bunların inşaatını başlattık. Ve ne hikmetse yüklenici firma bize söylediği günden üç ay sonra bu işleri yaptığı halde hiç kimse buna bir ses çıkarmadı. Biz devamlı bağırdık, anlattık, söyledik ama insanlar şöyle anladı, biz kavga etmeye çalışıyoruz. Biz kavga etmeye çalışmıyorduk. Bizimle kavga etmeye de kimsenin zaten gücü yetmez. Biz Giresunspor’a hizmet etmeye çalışıyorduk. Ondan çok bağırıyorduk.
Aynı şeyler tüm alt yapısı hazır olan, projesi çizilen ve benim Giresun’da son elli yılın en büyük projesi dediğim konular içinde geçerlidir. Ancak şimdi görüyorum ki antrenman sahası yeniden değiştiriliyor. Bunun suçlusu sadece yüklenici firma değil. Diğer suçluları Giresun halkı zaten biliyor ancak her ne hikmetse yine sesini çıkarmıyor. Konu açılmışken mevcut yönetimden bir ricam olacak. Özellikle çöp alanındaki her şeyini hazırladığımız tesisin üstünde çok dursunlar ve orayı hayata geçirmek için lütfen mücadele etsinler. Bu proje tüm Giresun için çok büyük bir hizmet olacaktır.
ERDOĞAN: Yeni yönetimden her hangi biriyle bir görüşmeniz oldu mu? Sizden oyuncu transferi konusu başta olmak üzere daha farklı bir konularda da olabilir her hangi bir talepte bulunuldu mu?
PEKER: Her hangi bir talep için mevcut yönetimden hiç kimse aramadı. Sadece borçlarla alakalı Şerif Ayvalı ve Mustafa Bozbağ’la görüştüm. Bir de yine bir menajerin bir oyuncuya söylediği sözden dolayı Mustafa Bozbağ’la görüştüm. Başka kimseyle görüşmedim.
ERDOĞAN: Peki, bundan sonraki zaman diliminde sizden her hangi bir talepte bulunurlarsa ne gibi cevap verirsiniz? Giresunspor’a destek olur musunuz?
PEKER: Bakın ben Giresunspor’a hizmet ederken Giresunspor’a çocuğumdan daha çok vakit ayırdım. Bu bir gönül işidir. Giresunspor benim ikinci çocuğum gibiydi. Ben ağzımdan çıkan söze riayet ederek, istemeyerekte olsa Giresunspor’dan ayrıldım. Ama Giresunspor için kim benden ne talepte bulunursa, sadece Giresunspor için yapacak neyim olursa sonuna kadar yapmaktan onur duyarım.
ERDOĞAN: Seçimden sonra hayatınızda neler değişti?
PEKER: Biliyorsunuz ben Giresunspor’a başkan olduğumda yeni evliydim. Ve eşim benim Giresunspor’da görev yaptığım zaman zarfında çok büyük fedakarlıklar yaptı. Oğlum yaklaşık 7.5 aylıktı ve onu sadece 21 gün görebilmiştim. Şimdi eşime ve oğluma daha çok zaman ayırıp babalığın, aile reisliğinin tadını çıkarıyorum. Belki şuan transfer dönemi olması nedeniyle yine istediğim kadar zaman ayıramıyorum ama Allah ikisinde de razı olsun. Hep bana anlayış gösterdiler. Haklarını ödeyemem.
ERDOĞAN: Giresunspor’dan sonra hayatınızda bir boşluk oldu mu?
PEKER: Evet, hayatımda çok büyük bir boşluk var. Arkamdan kahve köşelerinde, sokak aralarında dedikodu yapacak kılıksız insan ihtiyacı boşluğu oldu. Halbuki ben çok alışmıştım kendilerine!
ERDOĞAN: Bizim vasıtamızla Giresunspor camiasına söylemek istediğiniz bir şey var mı?
PEKER: Öncelikle gerçekten Giresun’da insanlık olarak da, kişilik olarak da, oturduğu kurumun başındaki insan olarak da çok sevdiğim ve saygı duyduğum ve Giresun için çok önemli olduğuna inandığım Sayın Valimize ve Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyorum. Ayrıca Sayın Ağır Ceza Reisimize, Sayın Başsavcımıza, Emniyet Müdürümüze, Hakim Durmuş Bey’e de çok teşekkür ederim.
Ayrıca görevim süresince Giresunspor’a yardımlarını esirgemeyen Sayın Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağrıcı’ya, Sayın Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’e, Sayın Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın’a, Sayın Vekilimiz Nurettin Canikli’ye, İl Genel Meclisi Başkanı Sayın Osman Öden’e, Bulancak Belediye Başkanı Kadir Aydın’a, Dereli Belediye Başkanı Zeki Şenlikoğlu’na, Espiye Belediye Başkanı Erol Karadere’ye, Görele Belediye Başkanı Ertuğrul Melikoğlu’na, Sayın İşadamı Ali Fatoğlu ve Mustafa Karadere’ye, İşadamı Mehmet Aygün’e, Muzaffer Aygün’e, geçmiş yönetimde hep yanımda olan Naim Aygün’e, Osman Karahan’a, Nazmi Yılmaz’a, Hakan Karaahmet’e, Fatih Sandal’a, Ömer Ülkü’ye ve yönetim içinde olmasa da yönetimdeymiş gibi çalışan kardeşlerim Ergun Kırömeroğlu’na, Şeref Meral’e, kulüp personeline, Giresun halkına ve büyük Giresunspor taraftarlarına, basın mensubu arkadaşlara, minnet duygumu sunar, sonsuz teşekkür ederim. Ayrıca ismini unuttuğum insanlar olabilir onlarında bana haklarını helal etmelerini istiyorum.
ERDOĞAN: Size son bir soru. Giresunspor’da yeniden başkanlık yapmayı düşünüyor musunuz?
PEKER: Kesinlikle düşünmüyorum. Ama Giresunspor’un bir gün yine sahipsiz, kimsesiz ve terk edilmiş halini görürsem ben yine orda olacağım.
*
|
|
sitesinden 24.11.2024 tarihinde yazdırılmıştır. |