Ana Sayfa » Duyurular
İhsan Yüksel Moritanya'yı Yazdı
14 Nisan 2012 Cumartesi 19:24
İhsan Yüksel Moritanya'yı Gezdi, Gördü ve Yazdı.

Değerli dostlar, Denizyıldızı Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak, İHH-İnsani Yardım Vakfının düzenlediği “Yetim Dayanışma Günleri” kapsamında Giresun’u temsilen gittiğim Afrika ülkesi Moritanya’da 23-29 Mart 2012 tarihleri arasında yaşadıklarımı kaleme alarak 6 sayılık bir “Moritanya Günlüğü” yazı dizisini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Afrika ülkesi olan, Moritanya hakkında kısa bir girişle başlıyorum günlüklerime. Ülkenin adı Moritanya(Kuzeybatı Afrika Ülkesidir ). Başkenti, Novakşot ve Ülkenin en büyük kenti  (Atlantik Kıyısı). Dini, İslam ( %100 Müslüman).Yönetim Şekli İslam Cumhuriyet. Nüfusu Üç Milyon Üç Yüz Elli nüfus. Geçim Kaynakları, Halkın bir kısmı Tarım, hayvancılık ve balıkçılık Yapıyor. Etnik Yapısı Berberiler, Siyahîler ve Araplar. Yüz Ölçümü 1.030.631 kilometrekare. Konuşulan Dil Arapça, Fıransızca. Para birimi MRO (1 Dolar 2,95 mro). Mezhebi Maliki. Dünya sıralamasında 29 sırada (büyük ülke)yer almaktadır. Askeri durumu 350 bin civarında (Paralı Asker). Coğrafi Yapısı Düzlük, Kum ve Çöl-Mısır ile aynı büyüklüktedir. Toprakların %02 tarıma elverişli. Yer Altı Kaynakları Demir, Bakır, İrinyum, Titan ve Altın. Kişi başın Düşen Geliri:2000 Dolar civarında. İklimi Çöl iklimi ve yıl boyu hava sıcak yaklaşık 40 dereceye kadar çıkıyor. Batısında, Atlas Okyanusu, Güney Batısında Senegal, Güney Doğusunda Mali, Kuzey Doğusunda Cezayir ve Kuzeyinde Batı Sahra yer alıyor. Geçtiğimiz yıl, Mavi Marmara olaylarından dolayı İsrail Elçiliği kapatılmıştır. Bu bilgileri paylaştıktan sonra 6 gün boyunca tutmuş olduğum günlüklerimi siz değerli okuyucularımla paylaşıyorum.

(1)23 Mart 2012 Cuma

İHH- İnsani Yardım Vakfının Sponsor Aile sistemi ile “Yetim Dayanışma Günleri” kapsamında, 23 Ülkede başlattığı projeleri uygulamak üzere, 23 Mart 2012 Perşembe günü Güney Afrika Ülkesi olan Moritanya’nın başkenti Novakşot’a gitmek üzere yola çıktık.  İHH’-İnsani Yardım Vakfı’ndan Yakup IŞIK ve Gazeteci Cihat CANER arkadaşlarımızla saat 08.00’de Atatürk Havaalanı dış hatlarda buluştuk.  Bilet işlemlerimizin ardından saat 10.00’da Türk Hava yoları Uçağı ile (Moritanya ya gitmek üzere)FAS-Casablancaya indik.

Yolculuk esnasında Uçakta tanıştığımız yolculardan biri ile sohbet ederken bize su ifadeleri kullandı. Casablanca hava alanına indikten sonra sizi gayet iyi karşılarlar, ancak geri dönüşte cebinizde paraya dikkat ediniz, havaalaninda bulunan güvenlikler cebinizde parayı almak isterler buna mutlaka dikkat edin veya bir miktar rüşvet verebilirsiniz demişti.

Tedbir olsun düşüncesiyle ceplerimizde bulunan paraların miktarlarını üçe bölerek paylaştık. Kimimiz üzerinde bulunan elbiselerin muhtelif yerlerine saklarken, ben ise zarfa koyarak el çantamın fermuarlı bölümüne bıraktım. Ceplerimizde sadece 150 dolar civarında para bulundurduk.  Bu paraların Moritanya’lı yetim ve fakir ailelere verilmek üzere emanet edildiğini, unutmuyor, problem yaşamamak için ise sürekli dua ediyorduk.

Yaklaşık dört buçuk saatlik yolun ardından Fas/ Casablanca'ya indik. Burada yaklaşık 8 saat mola vermemiz gerekiyordu.

Moritanya'nın başkenti Novaksot'a devam etmemiz için yerel saat 21.25'i bekliyorduk. Fırsat bulmuşken Casablanca'yi gezmeyi uygun gördük. Fas-Casablanca'da ikamet eden Trabzonlu hemşerimiz Mehmet Akyüz arkadaşımızı arayarak bizi havalananda karşılamasını istedik.  Sağ olsun havalanana gelerek bizi karşılayıp yaklaşık 5 saat birlikte şehir turu yaptık.

Bir balık lokantasında yemek yedikten sonra Atlas Okyanusu kıyısında bulunan İkinci Hasan Camisini ziyaret ederek Aksam namazını camide eda edip sonra Havaalanına doğru yola koyulduk.

Mehmet arkadaşımız bizi (FAS-Casablanca yerel saat 20.30’de) havaalanına bıraktıktan sonra, havaalanı içersinde, Uçağa binmek üzere birinci güvenlikte görevli memur, cebinden çıkarttığı 5 TL parayı bize göstererek, bizden rüşvet ister gibi bir yaklaşım sergiledi.

Ne söylemek istediğini anlamadığımızı ifade ederek, umduğunu bulamayan görevli memur, içeri girmemize müsaade etti.  İkinci güvenlikte bulunan memurlar ise bagaj kontrolü yaparak elimizde bulunan valizler boşaltıp tek tek aradı. Görevli memurlardan biri sürekli dolardan bahsediyor bizde anlamadığımızı ve cebimizde bulunan yaklaşık 150 dolar parayı defalarca göstermemize rağmen İnanmayınca üzerimizi arayarak paraları çıkartmanızı istedi. Başka paramızın olmadığını ifade etmemize rağmen ısrarla dolarlar nerde çıkartın paraları diyerek sürekli telkinde bulundu.

Görevli memur, zarf içine koyarak sakladığım emanet paraların ve kıymetli evrakların bulunduğu çantayı elimden alarak fermuarlı bölümünü açtı. Zarf içinde sakladığım Parayı ellemesine rağmen anlayamadı. O esnada Yakup IŞIK ve Cihat CANER’in çantalarını diğer memurlar aramaya devam ediyor. Valizimde bulunan Türk lokumunu çıkartarak bu size hediyemiz olsun dediğimizde işin şekli değişti ve Uçağa binmek üzere serbest bırakıldık.  

Burada yapılan uygulamadan anlaşıldığı üzere Yurt dışına çıkışlarda gittiğiniz ülkeye giriş yaparken mutlaka cebinizdeki parayı beyan etmeniz gerekiyor. Girdiğiniz Ülkelerden çıkış yapacağınız zaman, girerken beyan ettiğiniz paradan fazla parayla çıkarsanız, fazla olan paraya el koyuluyor.  Giriş ve çıkışlarda üzerinizde bulunan paranın miktarını beyan etmezseniz,  bu tür sorunla karşılaşabilirsiniz.

Ayrıca gittiğiniz ülkenin parasından mutlaka cebinizde bir miktar para veya yanınızda bir paket” Türk Lokumu bulundurmayı ihmal etmeyin”. Saat 21.30 da Uçağa binerek yaklaşık 3 saatlik bir yolculuğun ardından Moritanya havaalanına indik. İHH'nin partner Kurulusu olan Cemiyetül Hayır Kurumu yetkilileri bizleri havaalanında karşıladı. Samimi bir karşılamanın ardından saat 01.30'de İMAN Otele geldik.  Rezidans şeklinde olan Otelden üç kişi için 2 adet daire rezerve edilmişti.  Her daire 180 m2 dubleks şeklindeydi.  Bu şekilde kalmamızın çok maliyetli olacağını düşünerek tek dairede kalmaya karar verdik.  3 oda 1 salon ve birde mutfağı bulunan ve geceliği 3 kişi için (kahvaltı hariç) 150 dolar olan daireye yerleştik.

"Sonraki gün (24.03.20129 sabah bizlere bölgede rehberlik yapacak Cemiyetül Hayır Kurumu yetkilileri ile proğramlarımızı gözden geçirmek üzere otelde buluşuyoruz "
 

(2) 24 Mart 2012 Cumartesi

Sabah konakladığımız İMAN Otelden saat 08'de kalktık. Kültürümüzle uzaktan yakından hiç alakası olmayan (ücreti hesabımıza yazılan) açık büfe kahvaltının ardından, Patner kuruluşumuzla saat 10.00 da otelde buluştuk.

 Bölgede uygulanacak çalışmaları gözden geçirip 5 günlük programa “10 yetim, fakir aile için ev ziyaretleri, Çocuk yetiştirme Kurumları, Hastaneler, Dünyanın en kaliteli eğitimini veren İslam Medreseleri ve Türk büyük elçiliği ziyaretleri” kararı aldık. Gidilmesi düşünülen 10 fakir aile için, (Moritanya başkent Novakşot’un un en uzun otoyolu üzerinde bulunan) bir marketten gıda alışverişi yaptık. Alınan gıdaları partner kuruluşun depolarında ertesi gün dağıtılmak üzere muhafazaya aldık.

Para bozdurmak üzere, şehrin en hareketli ve alışverişlerin yapıldığı bölgeye doğru yola çıktık. Bitpazarını anımsatan bir bölgeye geldik. Biraz dolaştıktan sonra harabe olan ve tek katlı binaların arasında döviz bozan 3 m2 dükkânda döviz alıp satan tüccara uğrayarak bir miktar doları (1 $ 2,90 MRO) yerel paraya dönüştürdük.

Çarşıda dolaşırken yere açılan tezgâhlara basmamak için özel gayret gösteriyorduk. Evde aç bekleyen çocuklarına gıda almak için bir parça çaput bezini satan kadınlar, cadde ve sokaklarda seyyar tezgâh açarak telefon kartları ve sigara vs. satanlar, Eşek’lerle su taşıyarak para kazananlar, dikiş makinesi ile sokaklarda dikiş dikerek geçimini sağlayanlar, ot ve yeşilliklerin olmadığı sokak aralarında keçilerini otlatmaya çalışanlar, şehrin acık alanlarında kum fırtınalarının arasında develerini otlatanlar, Atlas okyanusundan balık avına çıkan balıkçıları ve okyanus sahillerinde denize giren gençler, Karton koli parçaları yiyen aç Eşekler ve Keçileri gördük.

Okyanus sahilinde bir saatlik Tur'un ardından otele geldik. Otelde hazırladığımız akşam yemeğinin ardından bize rehberlik yapan ve sonradan Müslüman olan Azerbaycanlı Zekeriya kardeşimizle sohbete başladık.

Evli ve bir kız çocuk babası olan Zekeriya kardeşimiz, dünyanın en kaliteli eğitimini veren çöl medresesinde İslam ilmi üzerine eğitim aldığını, eşi ve bir evladı ile iki yıldır burada yaşadığını söyledi.

Hiçbir geliri olmadığını ifade eden Zekeriya kardeşimiz buradaki geçimini Azerbaycan’dan Ağabey’sinin gönderdiği yüz elli dolarla sağladığını, zaman zaman Türk is adamlarına bölgede rehberlik yaptığını ifade etti.

Moritanya halkını çok sevdiğini ancak is imkânı olmadığı için burada fazla kalamayacağını fakat bir miktar parası olsa dil eğitim kursu açabileceğini söyledi. İslam anlayışına göre hayatını sürdüren Zekeriya kardeşimiz Azerbaycan’da doğdu fakat doğduğu topraklarda İslam anlayışına göre yasayamadığı için terk etmek zorunda kaldı.

Maddi imkânı olmayan Moritanya’nın fakir insanları burada nasıl geçiniyor diye sorduğumuzda, birkaç kilo süttozu alıp sıcak bir suyla karıştırarak ekmekle birlikte sabah kahvaltıları yaparlar. Pirinç pilavı, Et ve Okyanustan avladıkları balıklarla öğlen ve aksam yemeklerini yaparlar. İmkânı olmayanlar ise süttozu ve ekmeğe devam ederler.

Evde yemek ve ekmek yapma kültürü olmadığı için Kadınlar burada çok tembel bir hayat sürüyor. 1 Ekmek 03 cent, 1 kilo Et 3 dolar, Eşek'lerle evlerine aldıkları 300 litrelik su 3 dolar, Sebze ise burada çok pahalı, Evlerine gelecek misafire sıcak su ile karıştırılmış süttozu ikramından başka bir şeyleri bulunmuyor.

 Genelde evleri yirmi metrekare bir oda seklinde ve herkes aynı odanın içinde kalmaya çalışıyor. Evleri olmayanlar ise küçük çadırlarda hayatını sürdürüyor. Burada boşanmalar hat safhada evlenenler birkaç yıl içinde ayrılıyor, kadın çocukları ile baba evine gidiyor, ayrılan erkek ve kadın ise tekrar başka biri ile evleniyor onunla da birkaç yıl devam ettikten sonra boşanıyor. Ailede Kız evladı fazla ise evlenip ayrılanlar çocukları ile baba evine sığınıyor. Baba evinden tekrar kocaya giden kız evlatlar, daha önceki evliliklerinden doğan çocukları baba evinde bırakıyor. Geliri olmayan Baba veya Anne torunlara bakmak zorunda kalıyor.

 Dini vecibelerini yerine getirmeyeninsana pek az rastlarsınız.  Namaz vakitlerinde mutlaka herkes Namazını kılar. Sabah Namazlarında birçok insan Camiye gider.  İs imkânı olmadığı için insanlar çok tembel bir hayat sürdürüyorlar. Zekeriya kardeşimizden bu şekilde biraz bilgi aldıktan sonra, yarınki (Cumartesi) programı uygulamak üzere istirahata çekildik.

(3)25 Mart 2012 Pazar

Sabah otelde hazırladığımız kahvaltının ardından, Moritanya’nın başkenti Novakşot programlarımıza başladık. İlk olarak bizlere rehberlik yapan partner kuruluşumuz Cemiyetul Hayır kurumunu ziyaret ettik. Cemiyetul Hayır Kurumu Başkanı İshak beyden çalışmalar hakkında bilgi aldık. Moritanya halkı Türk halkını çok sevdiğini ifade ederek söze başlayan Başkan İshak Bey, eğitimini Kanada'da bitirdikten sonra 1986 yılından 2001 yılına kadar farklı hayır kurumlarında yöneticilik yapmış. Cemiyetul Hayır Kurumunun temellerini ise 2001 yılında atmış ve 2005 yılında ise Resmen faaliyetlere başlamış.

Cemiyetul Hayır kurumunun temellerini attığı dönemlerde çok sıkıntı yaşadığını belirtti. Donemin hükümeti ABD'den aldığı bir emirle 2003 yılında Moritanya da yârdim faaliyeti yürüten tüm kurumları teröre hizmet ettiği gerekçesiyle kapattı. Bizleri tutuklatıp cezaevine koydu. O dönemin hükümeti 2005 yılında darbeyle indirilince, bizler Cezaevi'nden çıktık. Cemiyetul hayır kurumunu 2005 yılından itibaren tekrar hizmete açtık. Fakat AB ülkelerine vize alma konusunda hiç sıkıntı yasamadığını ancak Arap ülkelerine vize almada çok sıkıntı yaşadığını ifade etti.

Cemiyetul Hayır Kurumunda 55 personel çalışıyor. Yüzlerce gönüllüde hizmet veriyor. 2500 yetim çocuğu bünyesinde barındırıyor. Cami, Hastane, Medrese ve 25 metre ile 100 metre derinliğinde su kuyuları açtırıyor.  2011 yılında bölgede Ramazan ve Kurban çalışmalarını İHH ile birlikte yürüttüklerini ifade eden baksan İshak, 200 tane yetim çocuğun bakımını ve eğitim masraflarını da İHH'nin üstlendiğini söyledi.

İHH ile hiçbir sorun yaşamadıklarını, yardımların düzenli olarak ulaştığını belirtti. Üç milyon nüfusu olan bir ülkede hizmet verdiklerini 12 şehirle 55 bölgede faaliyet yaptıklarını ifade etti. Kurum içinde 5 yılda bir secim yaptıklarını ve kurucu başkan olarak hala devam ettiklerini söyledi. Kurum Faaliyetleri arasında bayanlara yönelik eğitici programlar düzenlediklerini, bu programlar dahilinde dikiş nakış kursları, el beceri kursları ve bilgisayar eğitimi vs. Kurslar açtıklarını ifade etti. 2005 yılından bu yana bütün faaliyetler hayra yönelik olduğunu dile getirdi.

Dünya Müslüman cemiyetler ile yakın temas halinde olduklarını, her kuruma eşit yakınlıkta olduklarını söyledi. Hizmet anlayışlarının İslam üzerine kurulduğunu ifade eden Başkan, yaptıkları yârdim faaliyetlerinin her alanını resmi yaptıklarını, gayri resmi hiçbir çalışmamız yoktur seklinde konuştu.

Kurulusundan bu yana 2500 yetime hizmet verdiğini, 17500 aileye Gıda yardımı, 36000 kişiye sağlık hizmeti 41000 kişiye İftar ve Kurban yardımı, 31 Cami ve medrese yapımı, 17 Su kuyusu, 13 bölgeye doktor gönderildi ve 13000 insan tedavi edildi. Bölgede öne çıkan hastalıklar, Sıtma, Deri hastalıkları, Seker hastalıkları ve Beslemeden kaynaklanan hastalıklar olarak belirtti. Yaz aylarında mevsim sıcaklıkları 45 dereceye çıkıyor. Halkın gelir kaynakları Demir, Balık, Altın, Petrol, Bakır, Hurma ve Hayvancılık yaptıklarını sözlerine ekliyor.

 Türk Elçiliğine ziyaret

Türk elçiliğine yaptığımız ziyarette karşılama mükemmeldi. Elçiliğimiz yaklaşık bir yıl olmuş faaliyete başlayalı. Su anki bulunmuş olduğu bina hem lojman hem de Elçilik binası olarak hizmet veriyor. Elçilik binasında, ateşe (Burak Çoban, Çanakkaleli) ateşe yardımcısı ( Şeref Muti Kastamonu) ve Sayın elçimiz (Musa Kulakkaya-Konyalı) ülkemizi temsil ediyor. Elçimiz yerinde olmadığı için, Ticari ateşemiz Burak beyle Yaptığımız görüşme esnasında Moritanya ile ilgili ticari bilgiler aldık.

Ülkede ihtiyaç duyulan ticari alanlar.

1-Maden isletmeciliği

2-Prefabrik yapı sektörü (Türk şirketi olan Yesti ve Doce yapı 1300 kişi çalıştırıyor Türk)

3-Balıkçılık sektörü (İthalat yapılabilir ve Metro balıkları buradan alıyormuş)

4-Balık Unu fabrikası

5-Ülker grubu yok, fakat Biskirem çok tutuluyor. Bisküvi ithalatı Senegal’den yapılıyor.

6-Sağlık sektöründe özel hastanelere çok ihtiyaç var. Hastalar genelde Fas'a gidiyor.

7-Ayakkabı sektörüne ihtiyaç var. (Mağaza veya üretim olarak)

8-Kıyafet ve iç giyim ihtiyaç. Özellikle bayan iç çamaşır giyimine çok ihtiyaç var.

9-Deri çok ucuz ve burada Üretim yapılabilir.( Bir Türk şirketi bu alanda faaliyet gösteriyor.)

10-Deri Çanta ve kemer

11-Lahmacun ve döner mükemmel iş yapar

12-Giyim mağazalarını Lübnanlılar işletiyor ve alışverişlerini İstanbul’dan yapıyorlar.

13-İnşaat malzemeleri Çinlilerin elinde. Lüks inşaat malzeme ve boyalara ihtiyaç var.

14-Altın maden isletmeciliği yapılabilir kaynak çok fazla. (Türk firmalardan biri çalışma başlatmış)

15-Canada ve Australya'lilar günde 11 milyon dolarlık altın çıkartıyorlar.

16-Meyve suyuna ihtiyaç var.

17-Süt ürünleri üretimine ihtiyaç var. (Murat (Polat) Alemdar makası olursa is yapar) Süt Almanya dan ithal geliyor.

18-Süt Tozu çok satıyor. Yoksul halk aşırı tüketiyor.

19-Çelik Para Kasalarına ihtiyacı var.

20-Gümrüklerde çok fazla problem çıkmıyor.

21-Türk bankası olarak sadece Asya Bank yerel bir banka ile ortak çalışıyor.

22-Burada bankaya güven yok. Paralar ya toprak altında ya da Çelik kasada muhafaza ediliyor

23-Moritanya Vize uyguluyor. Ülkede vergi sistemi yok.

24-Tekstil üretimi yapılabilir, (asgari ücret 200 ero civarında) Üretim hiç yok.

25-Asker paralı ve 350 bin Askeri mevcut.

26-Parlamentoda 90 vekil var. Gelecek seçimlerde 150 olacak.

27-Ülkede 40 üzerinde siyasi parti var.

28-Ülkede yabancıya teşvik var fakat bürokrasi yavaş işliyor takibi iyi yapılmalı.

29-Başkent Novaksot'ta toprakların tamamı yerli ve yabancıya satılmış.

30-Alman arabaları ülkede öne çıkıyor. Mercedes marka araçlar trafikte oldukça fazla.

31-Reklam ajansları konusunda ihtiyaç var.

32-Ülkede matbaa’ya ihtiyaç var.

33-Mobilya mağaza ve Üretimlerine ihtiyaç var.

35-Çelik Kapı ve Plastik pencere üreticilerine ihtiyaç var.

Ülkede Ticaret kayıt altında değil. Kim is adamı kim tüccar ve esnaf anlaşılmıyor. Sanayi ve Ticaret odaları var fakat çok faal değil. Bu bilgileri ateşemiz Burak beyden aldıktan sonra, Elçi beyi tekrar ziyaret etmek üzere proğramlarımıza devam ediyoruz. Gün içinde 10 yetim aileyi evlerinde ziyarete başlıyoruz......

(4) 25 Mart 2012 Yetim Aile ziyareti.

Bugün 10 yetim aileyi ziyaret ettik. Gıda ve nakdi yardımda bulunduk. Bir kısmı çadırda bir kısmı 4 M2 odada kalıyor. Evde yere serilmiş bez parçasından başka bir şey yok. Verilen gıdayı pişirecek mutfak ve malzemeleri dahi bulunmuyor. Evler briketten yapılmış ve tek odalı. 8 odalı evlerin ortak kullanım alanları 20 m2 avlu şeklinde ortak kullanıyorlar. Hepsinin evlerinde Televizyon var en çok izlenenler Türk dizileri, özellikle Küçük büyük herkes Kurtlar vadisi dizisine hayranlar. Çocuklar genelde yalın ayak dolaşıyorlar. Üzerlerine giydirilecek bir şeyleri yok. Bazı çocuklar tamamen çıplak. Çocuklara yönelik aşırı derecede Ayakkabı ve giyime ihtiyaç var.

1-Ziyaretimiz esnasında birinci ailede 5 yetim çocukla karşılaştık. Komşuların yardımıyla geçiniyorlar. 4 m2 oda içinde. Muhammet, Meryem, Fatıma' Nana ve Ayşe birlikte yaşıyor. Muhammet hasta, devamsızlıktan okuldan atılmış. Tedavi için Türkiye’ye göndermek istiyorlar.

2-Ziyaretimizde 4 Yetim çocukla karşılaştık. Yusuf (4) Nana (2) Mahfuz (7) ve Meryem (5). 4 m2 oda içinde kalıyorlar. Baba rahmetli olmuş Anne ikinci evliliğini yapmış. Çocuklara nine bakıyor. İçerde çok duygulu anlar yasadık. Ev'de çocuklara Nine bakıyor, Kızı ikinci kez evlilik yapmış çocukları bakan Nine'ye zarf içinde eline para tutuştururken göz yaslarını tutamadı ve ağlamaya başladı.

3-Ziyaretimizde 1 Yetim çocuk 11 yasında ismi Buha, okuyor ve 2 sınıfa gidiyor. 10 sene önce baba rahmetli olmuş ve okuldan fırsat buldukça Eşek'le yük taşıyarak geçimini sağlıyor.

4-Ziyaretimizde 5 yetimle karşılaşıyoruz. Babaları 2011 yılında rahmetli olmuş. Zehra(10), Rukiye (13), Teh (7), Salih (20), Zeynep (20) birde Anneleri var. Bizleri karşılarında görünce biraz utandılar. Anne, Çocukları ile birlikte 4 m2 çok temiz bir oda içinde bir Köse'ye sıkışmış oturuyorlardı. Zemin'de cok temiz bir kilim vardı. Yer minderlerini bizim oturacağımız şekilde hazırlamışlardı. İçeri girdiğimizde minderlerin üzerine oturarak onlarla sohbet ettik. Çok samimi ve sıcakkanlılar. Zehra, Rukiye ve Teh okula gidiyorlardı. Okulda Yazı yazmak için tahtaları kullanıyorlardı. Derslerini yazacak defter ve kalem alacak paraları yoktu. Bütün eğitimlerini tahtadan yapılmış ince bir levhaya yazıyorlardı. Onlar için 28 Mart 2012 günü mini bir lokanta acılısı yapacağız. Gıda ve Zarfa içinde bir miktar para bırakarak oradan ayrıldık.

5-Ev ziyaretimizde günün aksamı olmuştu. İşimizi bitirmek için biraz acele etmemiz gerekiyordu. Baba, 2008 de rahmetli olmuş. Beşinci evi ziyaret ettiğimizde yine 4 m2 bir oda ile karşılaştık. Ayşe (6), Muhammet (11) Dia (4), Abdullah (13) , 4 Yetim aile oda içinde yerde, birlikte oturuyorlardı. Evde elektrik yoktu yüzlerini görebilmemiz için cep telefonlarımızla odayı aydınlatmak durumunda kaldık. Gıda ve nakdi yardımımızı zarf içinde bıraktıktan sonra ayrıldık.

 

6-Ev ziyaretimizde yine bir Küçük oda'da 8 yetim ile karşılaştık. Evde çocuklar yerlere uzanmış beton üzerinde yatıyorlardı. Evde elektrik olmadığı için kişi sayısını dahi tesbit edemiyorduk. Bir ceza evi hücresini anımsatıyordu bizlere. Gıda ve nakdi yardımımızı takdim ederek oradan ayrıldık.

7-Ev ziyaretimizde, Çöl ortasına kurulmuş bir köye geldik. Burada 3 yetim aileyi ziyaret ettik. Kalabalık bir mahalleydi. Evler sıra sıra 4 m2 briketten yapılmış her odada bir aile kalıyor. Odaların bir kısmında elektrik var bir kısmında yok. Elektrik olanların bazılarında küçük bir televizyon vardı. Odada başka bir şey gözükmüyordu.

Mahallenin ortak kullandığı bir Küçük Tuvalet ve birde banyosu var. Herkes burayı kullanıyor. İhtiyacı olan suyu Küçük kaplarlar yanlarında taşıyorlar. Herkes Kur'an okuyabiliyor. 5 yasında Kur'an eğitimini almaya başlıyorlar. Kuyulardan su çekerek, Eşeklerle satanlar oldukça fazla. Geçimlerini bu şekilde sağlayanlar var. Su konusunda çok sıkıntı olduğunda ibadetlerini yerine getirmek isteyenler teyemmüm yapıyorlar. Kız çocukları buluğ çağına eriştiğinde kapanmaya başlıyor. Bir rivayete göre kız çocuklarını odaya kapatarak zikir çektirerek onların kilo almasını sağlıyorlarmış. Burada kilolu hanımlar daha çok ilgi görüyormuş. Ziyaretimiz esnasında 10 yaşında yetim bir Kız çocuğun başını okşadığımızda çok ayıp olduğunu öğrendik. Boşanmalar aşırı derecede. Hanımların birden fazla evlilik yapanları daha çok ilgi görüyormuş, öksüz kalan çocuk sayısı da bu sebeple oldukça fazla.

Ev ziyaretlerinin ardında otele geldik. Dışarıda yemek yeme imkânımız olmadığı için, ihtiyacımızı bir marketten temin ederek otelde kendi yemeklerimizi yaptık. Kaldığımız otel konut 180 m2 iki katlı daire seklinde. Her oda ihtiyaca göre yapılmış. 26 Mart 2012 Pazartesi günü 80 Yetimle ilgili Program için istirahata çekiliyoruz.

 

(5)26 Mart 2012 Pazartesi

80 yetim çocukla ilgili program hazırlığı başladı.

Kahvaltının ardından program için İMAN otelden ayrıldık. 80 Yetim çocuğun getirildiği lunaparka doğru yol aldık. Yaklaşık 40 dakikalık yolun ardından şehrin dışında bulunan özel lunaparka geldik. 80 yetim çocuklar Anneleri ile birlikte burada hazır bulunuyorlardı. Programın başlama saati 11.00 olarak belirtilmişti. İHH ekibi olarak programa 15 dakika önce gelmiştik. Bizden birkaç dakika sonradan sayın elçimiz Musa Kulakkaya'da geldi. İHH ekibi olarak sayın elçimizi karşıladıktan sonra, Lunaparka ait Şehrazat Restoranda birlikte sohbet ettik.

İHH'nin bölgedeki çalışmaları hakkında kendisine bilgiler verdik. Elcimiz, yârdim faaliyetlerine yabancı olmadığını, bir dönem Türkiye’de TIKA başkanlığı yaptığını ifade etti. STK çalışmalarının kendisi için çok önem arz ettiğini söyledi. Uzun süren sohbetin ardından programın başlayacağı ve bizler için hazırlanan protokol yerine birlikte oturduk.

iHH'nin Partner kuruluşu Cemiyetul Hayir Kurumu tarafından program hazırlanmıştı. Aileleri ile birlikte tören alanına gelen 80 yetim çocuk için yanımızda bulunan ( İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından gönderilen) kıyafetler çocuklara giydirildi. Sunucu açılışı yaptıktan sonra, yetim çocuklardan biri kuranı kerim okudu. Ardından Kız ve Erkeklerden oluşan bir grup yetim çocuklar, sahneye çıkarak, Türk Halkı ve İHH İnsani Yârdim Vakfına yönelik anlamlı ifadeleri içeren şiir okudular. Cemiyetim hayır kurumunun konuşmasından sonra İHH'yi temsilen beni (İhsan Yüksel'i) konuşmaya davet ettiler. Yaptığım konuşmadan etkilenmiş olacaklar ki defalarca teşekkür ettiler.  Protokol konuşma sırasında Sayın elçimiz Musa Kulakkaya unutmuş olacaklar ki hemen müdahale ederek, konuşma yapmasını sağladım.  

80 Yetim çocuk ve aileleri ile birlikte lunaparkta eğlenmeye başladık. Salıncaklar, dönme dolaplar ve halı saha maçları vs gibi oyun alanlarında onları eğlendirmeye çalıştık. Türkiye’den giderken, Bisküvi çeşitleri, Kraker çeşitleri,  Top kekler, Çubuk krakerler ve Sakız çeşitleri yanımızda götürmeyi ihmal etmedik. Türkiye’den götürmüş olduğumuz ikramların dağıtılmasında sıkıntı yaşamamak için, dağıtma sorumluluğunu yetkililere bıraktık.

Çocuklar lunaparkta eğlenmeye devam ederken, yoğun olan programlarımızı sürdürmeye devam ediyoruz.  Şehre yakın bölgede Merkezi Tekvinul Ulema medresesine ziyaret gerçekleştiriyoruz. Medrese yetkilileri, bina girişinde bizleri karşılayarak konuk ağırlama odalarına çıkardılar. Burada medrese hakkında hazırlanan belgeseli, TV ekranında sunum yaparak anlatan yetkili,  bu medrese, dünyada yasayan en büyük Âlimler den biri olan Muhammet Hasan Dedevun’un gayreti ile açıldığını ve amacın, Moritanya'da şer-i Âlimleri yetiştirmek olduğunu söyledi. Medresede Yemek ikramından sonra bir miktar bağış yaparak oradan ayrıldık.



Etiketler : İhsan, Yüksel, Moritanya'yı, Yazdı,


Bu Haber Toplam 14727 Defa Okunmuştur
Yorum Ekle Yazdır Yukarı
Diğer Haberler: